Aslında üzerine çokça konuşulması gereken ama ne kadar az konuştuğumuz şey: ÖLÜM... Benim de bunca kitap arasında ölümle ilgili okuduğum tek kitap geliyor aklıma o da " İvan İlyicin Ölümü". Bu ikinci kitabım oluyor. Her an aklımızda olması gereken , düşünmemiz gereken ölümü niçin yok sayıyoruz? Ya da en sevdiklerimizin başına gelmediği sürece kendimize de konduramadığımız için mi böyle hissediyoruz? Yazar; "...Ölüm her yerdeydi bazen Serengeti düzlüklerinde yabani sarı otların arasında gizlenen bir aslan gibi sabırlı ve planlı, bazen de tesadüflerle açıklanabilecek ölçüde plansızdı.Kılıktan kılığa girerek görevini tamamlıyor ama asla yakalanmıyordu ve insanlar ölüm haricinde her şeyi suçlu ilan ediyordu..." seklinde ne güzel tanımlıyor ölümü. Kitapta ; Almanya'da gurbetçi olarak yaşayan ana karakterimizin sevdiği kızın kanser olması ve daha üniversite sıralarında ölmesi üzerine yaşadığı acı, onunla geçirdiği güzel gün ve hatıralar, Türkiye'de geçirdiği çocukluk yılları ile ölüm üzerine düşünceler ve sözler yer alıyor. Ölüm elbette inancımızın bir parçası ama kitapta dini noktalara pek deginilmiyor , psikoljik tarafı aktarılıyor gibi. Sadece "...Ölümü, ölüm diye bir şeyin var olmadığına inandığında kabul etmeye hazırdı herkes..." cümlesi ile öldükten sonraki yaşama vurgu yapılıyor.Aslında ölümün acısına ve sevdiğimizin yokluğuna bu inanç sayesinde katlanabilecegimiz aktarılıyor. Eğer içerik olarak size hitap ettiğinizi düşünüyorsanız okuyun demeyeceğim, mutlaka okuyun diyeceğim, Zira ölüm bir gün hepimizin başına gelecek , onu sık sık hatırlamak lazım...

Bir Hayalin ArdındaMuhammed Tarık Koç · Hayy Kitap · 2023140 okunma

·

34 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.