Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Bununla beraber Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bir savunma ordusu olarak teşkil edildiği belirtilerek Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 1952 yılı itibarıyla modern ve kararlı bir orduya karşı etkin bir taarruzu icra edebilecek durumda olmadığının da altı çizilmiştir. Bunda etkili olan hususlar ise şöyle sıralanmıştır: * Türk ordusunun en zayıf unsuru ikmal teşkilatıdır. Zira ikmal teşkilatı barış zamanında bile yerli bir çaba ile orduyu tutabilecek halde değildir. Bu durum büyük ölçüde Türkiye'nin endüstriyel seviyesinin düşüklüğünden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla Amerikan Askeri Yardım Misyonu'nun öncelikli amaçlarından biri de verimli bir ikmal teşkilatının oluşmasına yardım etmektir. * 1952 yılı itibarıyla Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sadece %15'i muvazzaf personelden (24,000 subay-15,500 astsubay) oluşmaktadır. Bunun dışında Türk Silahlı Kuvvetleri 10,000 kadar yedek subayı da seferber edebilecek güçtedir. * Türk Silahlı Kuvvetleri halen yeterli bir astsubay sınıfına sahip değildir. * Kafi miktarda yedek harp malzemesi, özellikle de mühimmat yoktur. * Türk harp sanayii henüz ülke ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir üretim kapasitesine ulaşamamıştır. Bunun da ötesinde Türkiye, kendisine biçilen görevi tek başına yerine getirebilecek bir orduyu oluşturmak ya da idame etmek gücüne sahip değildir. Bunda iktisadi kapasite zayıflığı birinci derecede etkilidir. * Orduda yeterli sayıda teknisyen yoktur. * Planlama, özellikle de lojistik konularda planlama bakımından yetersizlik devam etmektedir. * İdari süreçler çok ağır işlemektedir. * Hava ve Deniz kuvvetleri tarafından desteklenen Türk Kara Kuvvetleri şu an için (1952 yılı itibarıyla) dışarıdan yardım almadan sadece uydu devletlere (Bulgaristan ve diğerleri) karşı kendisini savunabilecek ve karşı taarruz yapabilecek durumdadır. Uydu devletler Sovyetler Birliği tarafından güçlü bir şekilde desteklenir ya da Sovyetler Birliği Türkiye'ye karşı bir saldırıda bulunursa doğu ve batı sınırlarında aynı anda devam edecek bir savaşı Türk Silahlı Kuvvetleri'nin başarıyla sürdürmesi mümkün görünmemektedir. Böyle bir durumda Trakya'nın kısa zamanda elden çıkması muhtemeldir. Sonrasında ise Türk Silahlı Kuvvetleri organize bir geri çekilişle Torosların güneyine inmek ve mücadelesini burada sürdürmek zorunda kalacaktır." *Bahsi geçen raporda Türk Kara Kuvvetleri'nin 1952 yılı itibarıyla sahip olduğu teşkilatlanma yapısı hakkında da bilgi verilmiştir. Buna göre Ocak 1952'de Türk Kara Kuvvetleri 3 ordu, 8 kolordu, 16 piyade tümeni, 3 süvari tümeni, 6 zırhlı tugay, 18 tanksavar taburu, 51 uçaksavar taburu, 32 nakliye bölüğünden müteşekkil bir haldedir. Aynı dönemde Türk Kara Kuvvetleri 330,000 kişilik bir personel gücüne sahipken, savaş esnasında ülke içerisinde asayişi sağlayabilecek güçte 40,000 kişilik de Jandarma kuvvetini elinde bulundurmaktadır.
·
31 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.