zeynep: Bir zamanlar kendisine oyalayacak bir uğraş bulmak için öylesine umarsızca çabalamıştı ki, bu meşgaleyi bulduğunda çok mutlu oldu; parmaklarındaki çapraşıklık kafasındaki çapraşıklığın yerini alarak acısını epey dindirdi ve böylece pratik yaptıkça gelişen el becerisi, kendi kendine zihinsel işkence etme becerisinin yerine geçti; bu yüzden de o meşgaleyi göremeyeceği bir yere kaldırma fikrine asla tahammül edemedi. Şu an kendisi ile ilgili hiç olmadığı kadar ümit varken ve özgüvenli bir biçimde konuşuyorken bile, o eski meşgalesine ihtiyaç duyar da bulamazsa diye, kaybolmuş bir çocuğun yüreğindekine benzer bir korku duyuyor içinde.

Bir zamanlar kendisine oyalayacak bir uğraş bulmak için öylesine umarsızca çabalamıştı ki, bu meşgaleyi bulduğunda çok mutlu oldu; parmaklarındaki çapraşıklık kafasındaki çapraşıklığın yerini alarak acısını epey dindirdi ve böylece pratik yaptıkça gelişen el becerisi, kendi kendine zihinsel işkence etme becerisinin yerine geçti; bu yüzden de o meşgaleyi göremeyeceği bir yere kaldırma fikrine asla tahammül edemedi. Şu an kendisi ile ilgili hiç olmadığı kadar ümit varken ve özgüvenli bir biçimde konuşuyorken bile, o eski meşgalesine ihtiyaç duyar da bulamazsa diye, kaybolmuş bir çocuğun yüreğindekine benzer bir korku duyuyor içinde.

Sayfa 262Kitabı okuyor

İki Şehrin Hikâyesi Charles Dickens

21 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

zeynep