Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

544 syf.
10/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
15/15
En sevdiğim kitaba en güzel incelemeyi yazmak isterim ama kelime dağarcığım bana ne kadar yardımcı olur acaba? Bu kitabı özeten değilde bana hissettirdikleriyle anlatmak istiyorum. Öncelikle ben hiçbir zaman en sevdiğim şeylerin neler olabileceğine karar verebilen bir insan olmamıştım, ne bir rengi ne bir filmi en sevdiğim seçemiyor kendime yakıştıramıyordum ama artık en sevdiğim kitabın Çalıkuşu olduğunu bol keseden söyleyebiliyorum. Neden? Biraz uzun. Ama özellikle de bu mecradaki insanların daha iyi anlayabileceğini düşündüğüm bir duyguyu paylaşarak başlamak isterim. Herkesin kendini rahat hissettiren hayatının bazı zamanlarında tekrar tekrar okuduğu ‘comfortzone’ yani uyarlarsak -baya uyarlarsak hem de- rahat/güvenli bir kitabı vardır. Benim de güvenli kitabım Çalıkuşu olur. Reşat Nuri Güntekin öyle bir eser bırakmış ki ben bu kitabı hayatımın her döneminde açıp okuyabilirim sanırım. Şu sıralar -sınav kaygısındandır büyük ihtimal-biraz tanıdıklık hissine, biraz rahatlamaya ihtiyacım vardı. Elimi korkmadan atabileceğim sayılı kitaplardan ilkidir. Alalı da yuvarlak hesap 10 yıl olmuş, zaman kavramım belli dönemlerde kaydığı için hala 10 yılı kabul edemiyorum. İlk lisede 9. Sınıfta okumuştum sonra yeri geldikçe 2. Defa 3.defa daha okumuşumdur. Bu kaçıncı hiç bilemedim ama böyle bir kitap bir kere okunmaz zaten. Velhasıl Çalıkuşu, benim hiç kuşku duymadan söyleyebileceğim en sevdiğim kitabım oldu. Feride’nin o ele avuca sığmaz ve hırçın mizacı, içindeki çocuklara duyduğu bitmez sevgisi, merhameti, güneş gibi girdiği her yerde parlayan neşesi beni her okuduğumda bu karaktere karşı bir miktar gıpta ettiriyor. Kitabın ilk sayfalarından sonuna kadar sevgiye aç genç bir kız çocuğunun nasıl bir yaprak gibi savrularak yaşadığını okuyoruz. Ama adı ister İpekböceği ister Gülbeşeker olsun Çalıkuşu hep Çalıkuşu olarak kalıyor. Tabii göz ardı edemeyeceğimiz bir karakter gelişimi de var. Kamrandan ve evinden ayrılması, gittiği yerlerde tutunamaması, yaşadığı acılar onu değiştiriyor hatta gururunun el verdiği kadar pişmanlığını da hissediyoruz. Küçük Çalıkuşumuz tabii ki değişiyor zaten bu olmasaydı eksik olurdu. Onun bakış açısından kaçınılmaz değişimlere şahit oluyoruz ama bu yüzüne gözüne yaşanılmışlık, gönlüne hüzün versede sevgisinden kendinden hiçbir şeyi eksiltemiyor. Son olarak da şunlardan bahsetmek isterim zira anmazsam haksızlık gibi gelir.Feride’nin hikayesi bitse bile Kamran’a bir miktar kızgın hep hissedeceğim sanırım. Ne kadar okuduğumun faydası yok, ben de Hayrullah bey gibi düşünüyorum. Özellikle de mektubunun en sevdiğim kısmı son kısmıdır. Hazır bahsetmişken kitapta en saygı duyduğum kişi de odur sanırım. Feride’ye çok göstermese de özellikle diğer insanlara karşı kaba tutumu ilk başta sorgulanabilir bir karakter yapsa da zamanla içindeki merhameti ve şefkati görebiliyoruz. Özellikle de doğruyu söylemekten çekinmemesi, kimseye minnet etmemesi ise daha da saygı duyulası yapıyor Hayrullah beyi. Ama en sevdiğim yanı sanırım mizahlı yanı. Feride’ye bir baba gibi davranması son anına kadar onu düşünmesi ise hep beni duygulandırır. Sonucunda bu kitap bana bazı şeyleri de hatırlattı tekrardan. Bazı aylar 15 gün karanlıksa 15 gün aydınlık olabilir mesela. Zor zamanlarda Feride gibi olmalıyız, belki tırmanacak bir ağaç kalmamış olabilir ama ıslık çalmaya devam edebiliriz.
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019101,6bin okunma
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.