Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

- Ah sevgili dostum! Böyle bir şeyi nasıl söyleyebiliyorsun? Görüyorsun ne yaptığımı... Valizimde boş yer vardı, saman dolduruyorum oraya. Yaşam valizimiz de öyledir işte; içinde boş yer kalmaması için eline ne geçerse dolduracaksın. Aklına bir şey gelmesin sakın. Katerina Sergeyevna ile ilgili ne düşündüğümü söylemiştim sana. Hatırlıyorsundur. Başka herhangi bir kız, sırf akıllıca soluk alabildiği için zeki sayılıyorken, seninki kendini tutmayı becerebiliyor; hem öyle iyi beceriyor ki, seni avucunun içine alacak... Öyle olması da gerekir zaten. (Bazarov valizinin kapağını kapayıp ayağa kalktı.) Şu anda, vedalaşırken bir kez daha söyleyeyim sana... Birbirimizi aldatmamıza hiç gerek yok... bir daha görüşmeyeceğimizi sen de biliyorsun... Akıllılık ettin; bizim acılarla dolu, zor, yapayalnız yaşamımız için yaratılmamışsın sen. Ruhunda atılganlık da, acımasızlık da yok; sadece gençlik ateşi ve cesareti var ki bizim işimiz için bu kadarı yeterli değil. Senin gibi soylulardan çıtkırıldım bir uysallıktan veya çıtkırıldım bir öfkeden başka bir şey beklenmez dostum. Oysa hiçbir anlamı yoktur bunların. Sözgelimi, sizler dövüşmez ve bu nedenle iyi insanlar sayarsınız kendinizi; bizlerse savaşmak isteriz! Evet, işin güçlüğü burada işte! Bizim tozumuz kör eder sizi, çamurumuz baştan aşağı kirletir; ayrıca, büyümedin sen henüz, küçüksün daha... Elinde olmadan beğeniyorsun kendini. Kendi kendine sitem etmekten hoşlanıyorsun. Oysa biz sıkılırız böyle şeylerden, başka şeyler gereklidir bizim için! Kırıp parçalamak isteriz diğer insanları! Sen tatlı bir çocuksun; ama hepi topu yumuşak, liberal bir bey oğlusun. Babamın dediği gibi, volatu...
Sayfa 226Kitabı okudu
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.