İki rekât namaz kılmış, yüreğini Rabbine açıp
"Gönlüme girmek isteyen, aklımı çeldirmek isteyen her murada güvendirme.
Gönlüme ferahlık ver ne olur teskin et şu heyelanı.
Haddimi bilmeyi, kabul olunacak tövbeler nasip eyle.
Başımı ortamı sonumu hayret. Gözyaşları sebebiyle rahmetinin coştuğu duygulu kullarından eyle.
Ölümüzede dirimize de iyilerle karşılaşmayı nasip eyle.
Şerdeki hayrı seçecek kuvveti bahşet.
Sevdiklerini sevdir, yerdiklerini yerdir. Bir gönlünü sevdiğin kuluna beni sevdir, onu hayatıma renk, beni onun akışına şevk et.
Hastalıklarıma şifa olacak secdeler nasip et.
Önümü ardımı, sağımı solumu, başımı sonumu, dünyamı ahiretimi pür nur et, garibem, bikesem, zaifem ey Allah'ım." diye hıçkıra hıçkıra dayanmışsındır O'na.
Ağrımaydı bilemezdin yüreğinin yerini, sen gökyüzünün öğrencisi, sen Hz. Peygamber'in övüneceği ümmettensin, kulsun, kulluk yolunda çocuksun.
Böyle böyle büyüyecek yüreğindeki imanın.
Sayfa 187Kitabı okudu
··
51 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.