Zaman böyle bir vâkıa; bütün vâkıaları doğuran vâkıa... Bunları düşünmek insanı bir ân zamanı madde gibi görmeye ve her ân onun ucunda bulunduğumuz hissini vermeye davet ediyor. Ucunda olmak ne demek? Tıpkı suları yararak giden bir geminin ucu gibi... Biz de şu anda zamanın ucundayız. Zamanın ucundayız; ve zaman, her ân bir geminin ucunda suları yara yara yol aldığımız bir deniz... Her ân deniz açılıyor ve gemi gidiyor. Buna zamanın, fizik ötesi hayâli diyebiliriz. Bu yakıcı bir haldir ve İlâhî azamete götürür.