Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

yukarıda birisi piyano çalıyor, uyuyacaktım, ben de bir şeyler yazayım dedim. okuyan okur, yaşlanırdı, insan ilk annemden görmüştüm çiçek yetiştirme sevgisini.. sevgi değil de mahcubiyet de diyebilirim ya da pişmanlıklar. belki de günahlarının tohumlarını ekiyordu insan. kederli bir gülüşü var annemin. sahi kederli bir gülüş ne ola ki? gülmeyi unutmak mıydı kederli bir gülüş, yoksa hiç güldürülmemek mi? yaşayıpta yaşamamak varmış hayatta. hiç yaşamamak daha iyi olsa gerek. insan neden çiçek yetiştirir, neden bu zorunluluğa sokar kendini? göremediği sevgiyi çiçeğe mi göstermek ister.. sahi çiçekler ne zaman yüz çevirir ki insana. çevirmez. kitapta okumuştum, adını hatırlamıyorum. gerçi kitap adlarının ne önemi var ki zaten. ne yapacaksın bu kadar çiçeği anne derdim. az gelirmiş zannedersem o çiçekler. kurur, ölür bakmazsan, onlar da can derdi. sahi can mı onlar, böyle can mı olur? kendisini bir yere bağlı hissederse çiçek mi olmuş olur insan, eninde sonunda kuruyacak mı olmuş olur? herkes çiçeklerin güzelliğinden bahsediyor, ama bir çiçek olmak ne kadar zor bir şey olsa gerek hep bir başkasına muhtaç yaşamak, başkaları için bir araç olmak. sonra da kenara atılmak. bu yazının çiçeklerle bir alakası yoktur.
·
94 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.