Kitap kısaca dünyayı gezmeyi seven bir çobanın (Santiago) gördüğü bir rüyayla 'hazine'sine ulaşmasını anlatıyor. Gördüğü bir rüyayla bir çingeneye gider ve yorumlatır, çingene piramitlere gidip hazinesini bulmasını söyler ve bunu yapmaya karar verir (kralın karşısına çıkmasıyla) Santiago'nun yolculuk sırasında gördükleri, karşılaştığı insanları, düşüncelerini, aşkını ve yolculuk sonunda hazinesini bulmasıyla kitap sonlanıyor. Bütün koyunlarını (kısmen geçmiş hayatını) satıp bu yolculuğa başlıyor ve dolandırılmasıyla bir yerde çalışmaya başlıyor. Para biriktirerek yoluna devam ediyor, tabii karşılaştığı insanlardan her zaman bir şeyler öğreniyor, hayatı öğreniyor. Hayatın ve insanların iyi ve kötü yanlarını.. Yolculuğa devam ediyor ve simyacı olmak isteyen bir arkadaşıyla yolculuğa başlıyor ondan da simya hakkında bilgiler öğreniyor ve vaha'ya vardıklarında savaş sebebiyle yola devam edemiyorlar. Orada ise aşkını buluyor ki bence kitaptaki asıl hazinesi aşkını ve kişisel menkibesini bulmak. Yolculuğa devam ettiğinde ise simyacıyı buluyor ve simyacı ona rüzgar olmayı öğretiyor.. Böyle böyle piramitlere varıyor hazinesini bulamıyor fakat birkaç altın buluyor ve yine birkaç hırsız onu hırpalıyor sonunda onlara rüyasını anlatıyor ve hırsızlardan biri de böyle bir rüya gördüğünü ve 'akıllı' olduğu için inanmadığını söylüyor. Rüyasında Santiago'nun çobanlık yaptığı kulübede hazine bulduğunu söyler ve Santiago asıl hazinesini bulmuş oluyor. Kitap genellikle Tanrı, kader, kişisel menkibe gibi kelimelerden çok bahsediyor. Beni etkileyen kısımları direkt piramitlerde hazinesini bulmaması aslında hazinenin kitabın başladığı yerde yolculuk etmeden önceki o yerde olması ve o hazine için aslında bu kadar uğraşması. "Madem yakınındaydı boşuna uğraştı o yolculukla, o kadar dolandırıldı.." diyebilirsiniz fakat tek amaç hazine miydi? Belki evet fakat yolculuk sırasında insanları, hayatı tanıdı. Aslında asıl hazinesi hazine olan kendini ve aşkını buldu. Ve kitap resmen gözümde canlanmıştı, piramitleri, hazinelerini hissetmiştim, yolculuktaki insanlarla ben de konuşmuş, ben de dolandırılmış, para biriktirmek için sanki ben de çalışmıştım. Kitap bence gayet güzel. Fakat abartıldığı düşünülüyor bilemiyorum fakat çok güzeldi yeni bakış açıları da kattı. Sadece Santiago'nun rüzgara dönüşmesi kısmı benim ilgimi çekmedi daha çok ilgimi çeken kısımlar gerçekçi olan kısımlardı. Yoksa abartılı kısımları tabii ki vardı. Simyacıyı okumak herkes uyurken uyanıp güneşin doğuşunu izlemek gibi bir şey olsa gerek :))

SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2023206,5bin okunma

·

1 artı 1'leme

·

25 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.