Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Çavuşeşku
Devrim için kalabalıklar asla yetmez. Devrimler çoğu zaman büyük kitlelerle değil olayları ateşleyen küçük gruplarla başlar. ... Rus Devrimi 180 milyon köylü Çar'a karşı ayaklandığında değil, bir avuç komünist kendini doğru zamanda doğru yerde bulduğundan başlamıştır. 1917'de 3 milyonluk Rus orta ve üst sınıfına karşılık Komünist Parti'nin yalnızca 23.000 üyesi vardı. Ancak komünistler iyi organize olarak dev Rus İmparatorluğu'nu ele geçirmeyi başardılar. Rusya'da otorite Çar'ın zayıf ellerinden Keresky'nin geçici hükümetinin titreyen ellerine kayarken, komünistler tüm gücü ellerine geçirdiler. Komünistler 1980'lerin sonuna kadar ellerindeki gücün farkında değildi. 80 yıl boyunca etkin organizasyon yöntemleri sayesinde iktidarlarını korumayı başaran komünistler, bir noktadan sonra etkili organize olamadıkları için koltuklarını kaybettiler. 21 Aralık 1989'da Romanya'nın Komünist diktatörü Nikolay Çavuşesku, Bükreş'in merkezinde kitlesel bir miting düzenledi. Birkaç ay önce Sovyetler Birliği Doğu Avrupa'daki komünist rejimlere verdiği desteği kesmiş, Berlin Duvarı yıkılmış, Polonya, Doğu Almanya, Macaristan, Bulgaristan ve Çekoslavakya'da devrimler yerle bir olmuştu. 1965'ten beri Romanya'yı yöneten Çavuşesku, Temeşvar'da patlak veren isyanlara rağmen bu fırtınaya direnebileceğine inanıyordu. Gelişmelere karşı bir önlem olarak Romanyalılara ve tabii Dünya'nın geri kalanına, nüfusun çoğunluğu tarafından hala sevildiğini, en azından etkili olduğunu göstermek amacıyla büyük Bükreş'te dev bir miting düzenledi. Çatırdayan partisi meydanı dolduracak yaklaşık 80.000 kişi topladı, ülkenin dört bir yanında herkes işini gücünü bırakıp radyo ve televizyonların başına geçmeleri konusunda uyarıldı. Görünüşte coşkulu tezahüratlar koparan kalabalığa, geçmişte defalarca yaptığı gibi sarayının meydana bakan balkonundan seslendi Çavuşesku. Beraberinde eşi Elena, parti liderleri ve bir koruma sürüsü eşliğinde, artık alametfarikası olmuş kasvetli konuşmalarından birine başladı. Sekiz dakika boyunca kalabalıktan yükselen alkışlarla durumdan memnun, Romanya sosyalizminin şanlı tarihini övüyordu. Sonra işler rayından çıktı. Tarihin canlı kaydını izlemek isterseniz, "Çavuşesku olaylı son miting"diye aratarak YouTube'da kendi gözlerinizle görebilirsiniz. YouTube'daki videoda görebileceği gibi, "Bükreş'teki bu muhteşem etkinliğin katılımcılarına ve organizatörlerine teşekkür etmek isterim [...]" diyerek uzunca bir cümleye başlayan Çavuşesku, olanlara inanamayarak şaşkınlıktan dili tutulmuş ve gözleri fal taşı gibi açılmış halde giderek sessizleşti. Cümlesini bitiremedi. Göz açıp kapayıncaya dek, tüm düzenin nasıl çöktüğünü gözlemleyebilirsiniz. Fitili dinleyicilerden birinin yuhalamaya başlaması ateşledi. Sesini çıkarmaya ilk cüret eden o kişinin kim olduğu bugün hala tartışma konusudur. Sonra biri diğerini takip etti ve saniyeler içinde kitleler ıslıklamaya, yuhalamaya ve bağırmaya başladı. "Te-meş-var! Te-meş-var!" Tüm bu yaşananlar Romanya televizyonlarında naklen yayınlanırken, nüfusun dörtte üçü ekranları kilitlenmiş yürekleri ağzında olanları izledi. Kötü şöhretiyle nam salmış gizli polis teşkilatı "Securitate" hemen yayının durdurulmasını emretti ancak televizyonlar emirlere uymadı. Kameraman elindeki kamerayı gökyüzüne çevirdi. İzleyiciler balkondaki parti liderlerinin yaşadığı paniği göremediler ama ses kaydetmeye ve yayına devam eden teknisyenler sayesinde olan biteni dinlemeye sürdürdüler. Tüm Romanya yuhalamaların karşısında sanki mikrofonda teknik bir sorun varmış gibi davranıp "Alo Alo !" Diye bağıran Çavuşesku'yu duydu. Eşi Elena, "Sessiz olun! Sessizlik!" diyerek kalabalığı azarladı, ta ki Çavuşesku hala naklen yayın yapan televizyon ekranlarında eşini susturana kadar: "Asıl sen sessiz ol!" Daha sonra meydandaki heyecanlı kalabalığa döndü ve yalvarırcasına rica etti, "Yoldaşlar! Yoldaşlar! Sessiz olun, yoldaşlar!" Ne var ki yoldaşların sessiz olmayı niyeti yoktu. Bükreş'te toplanan 80 bin kişi, balkondaki kürk şapkalı yaşlı adamdan daha güçlü olduğunu fark ettiği an Komünist Romanya un ufak oldu. Asıl hayret verici olansa, sistemin çöktüğü o andan çok, onlarca yıl nasıl ayakta kalmayı başardığıdır. Devrimler neden bu kadar nadir gerçekleşir? Kitleler teoride harekete geçip önlerine geleni paramparça edebilecekken, neden balkondan onları emreden bir adama amade, bazen yüzyıllar boyunca alkışlayıp tezahürat etmeye devam ederler?
Sayfa 143Kitabı okudu
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.