Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Sinema Kapıları
“Çocuklar büyükler gibi konuşur sefaletten” Edip Cansever Başlarken / Hep Aynı (İç) Görüntü I. Güven içinde olduğumu bilmem hiç Sevildiğimi, önem verildiğimi Benim başkalarını aradığım gibi Arandığımı bilmem... Dünyanın bütün suçlarını işlemiş Bütün yanlışlarını ben yapmışım gibi Yaptığım her işten tedirgin oluyorum. İçimde sürekli bir horlanma korkusu Bir kekeme tutukluğu ürkek dilimde En iyi bildiğim konuda bile Çekine çekine konuşuyorum. Çekilip sonra kabuğuna küskünlüğün Kendime düşlerden sığınaklar kuruyorum Kırık dökük izleriyle hayatın. Usul sesli içe değen incecik Bir şarkı büyütüyorum ömrüme benzeyen.. Sabah kadar uçuk, akşam kadar acı Rengi dört mevsimin uyumsuz karışımı Acemi bir şarkı. Umuda ve gerçeğe böyle katlanıyorum. II. Bir biletle günün En güzel iki saatini satın alıyorum Neden girmeyeyim ki? Baba korkusu yok, usta korkusu yok Annemin zayıf elleri, ölü gözleri Kardeşlerimin sıska cılız gövdeleri yok Yoksulluk yok, acı yok; Olsa da öyle kısa sürüyor ki Dışarıdaki kötülükler içerde.. Düşlerimi satın alıyorum, yalnızlığımı İçimde umudun kırık aynaları Yüreğim bunalıyor gerçeğin gergefinde; Bir biletle bırakıp gökyüzünü kapıda Kırık tahta koltuklarda, hüzünlü Alacakaranlığımı yaşıyorum Neden girmeyeyim ki? Günlerce, günlerce avunuyorum. III. …. IV. Dünya sinema perdesi değil ki.. Düşlerin de bir sınırı olmalı İnsanın gerçeği ile çevrili. D ö n ü y o r u m.. İçimde incinmiş bir çocuk ağıdı Avuç avuç cam kırıkları göz bebeklerimde Düşmemek için kendime tutunuyorum. V. Kimselerin vakit ayırmadığı biriyim Biliyorum. Sıradan bir alışkanlık, körleşmiş Bir küçücük ayrıntıyım Biliyorum. (Bir sigaranın tutuluşu örneğin İçilişi ve sonra atılışı) Öfkem biraz da bu benim Ya siz biliyor musunuz? Saygısızsam, saldırgansam, acımasız İlgisizlik besliyor kötü yanlarımı Ya siz biliyor musunuz? VI. Yakıştırarak giyindiğim hiçbir şeyim yok Öyle tiksiniyorum ki üstümdeki giysilerden Gücüm yetse inan becerebilsem Tenimi bile soyunurum yüreğimden VII. Hayatın güzelliklerini esirgediği Bir sokağın arka tarafıdır ömrüm Gücenik, kirli, karanlık.. Yaşar bir ölü yalnızlığı kendince O duyarsız kalabalıklardan artık.. Binlerce Binlerce bıçak ağzı keskinliğinde - Yokluk ezikliğinde, onur sessizliğinde - Umarsız pusatsız bir üryan öfke Ayrıkotları gibi yayılıyor yüreğime. Binlerce umut oku gözbebeklerimde Dünya bir düş kırıklığına dönüyor Aklımın ufuksuz sularında; Bir örümcek ağına bir baş dönmesine İvmesi İvmesi yokluğun istek hızında... Zayıf yerlerim kanıyor damar, damar - Yalnız yerlerim, güçsüz yerlerim- İçimde o çözümsüz kördüğümü hayatın Günler acılarıma beşik oluyor Geceler kinimin kara ninnisi Büyüdükçe büyüyor çocuk korkularım… Dışına taşamamış bir öfke seli Bir isyan içimde bir dövüşme isteği Çıkıp sinemaya gidiyorum; Bir insanın kaderler değiştirdiği filmlere... Adıma dövüşüyor bütün kahramanlarım. VIII. Bize benzer insan görüntüleriyle - Bize benzemez- O çizilen dünya var mı gerçekten? IX. Evlerin geçim derdi yoktu Gittiğim filmlerin çoğunda Erkeklerin iş derdi.. Kadınlar rahat mı rahat Bütün ilişkilerinde Sevmek tek sorunlarıydı Güzellik bir de. Varlığın güvenli korunaklarında Çocuklar büyüyordu dünyadan uzak Çalışmadan, dövülmeden.. Gittiğim filmlerin çoğunda Yalnız da olsan, arkasız da Haklı olmak kazanmaya yetiyordu O dengesiz kavgalarda. Ve dışarıda, yaşayıp bildiğimiz Acının ekseninde bir hayat Bütün görüntüleri bir bir örtüyordu X. Varlık güçmüş Varlık güven, varlık güzellik Hayatın bütün yüzlerinde gördüm bunu Sinema kapıları başta İmrendim… içlendim… incindim... Katlandım sonra simsiyah kapanıp - Okları içine dönük bir kirpi gibi - Kapanıp simsiyah yalnızlığıma Sustum.. Ki incecik bir hüzündü yüzüm Yakıştı yaşadığıma, yaşamadığıma. XI. Benim dünyayı sevmem için Dünya beni sevmeli. Tertemiz giysilerim olmalı Ütülü, ince, yakışan. Bir kızı sevmeliyim dupduru Yağmur mavisi, bulut buğusu Gökyüzü gibi sakin Gülmeli gözlerinin içi En acılı günlerimde bile Tutup yalnızlığımdan Bana güvenmeli; Kaşlarını yıkmadan sevmeli beni. Benim dünyayı sevmem için Dünya beni sevmeli Çocuk düşlerimi ezen evler değil Sevgiler olmalı oda oda Mutluluğu gülüşlerle köpüren. Babam utanmamalı benden Annem ezik durmamalı Ufacık bir isteğimle buruk. Bir işim olmalı, bir güvencem El ellerinde hoyrat/ Ev içlerinde Kanayıp gitmemeli çocuk ömrüm. Benim dünyayı sevmem için Dünya beni sevmeli Dünya beni sevmeli. 1982/83
Sayfa 49 - Kırmızı Kedi Yayınevi
·
69 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.