Bilimsel eğitim ile toplumsal eşitlik düzeyine ulaşma devrimleriFelsefi bilim olan bilimsel ateizm, nitelik olarak yalnızca dinin reddinden, basit bir dinsizlik bildiriminden ibaret değildir. Marksist materyalist dünya görüşünün önemli bir yanını oluşturan bilimsel ateizm; varsıl, olumlu içeriğe, ileri bir dünya görüşü potansiyeline, hümanist potansiyele sahip olup, kişinin ve toplumun özgüçsel yaşamına bir dizi olumlu işlev sunar, kişiliğin her yönlü ve uyumlu gelişimine katkı sağlar.
Bilimsel ateizmin doğa ve toplumun bilimsel eleştirisi ile organik bağı vardır. O, Marksist felsefenin, doğa-bilimcilik ve toplumsal bilimlerin gelişimi ile birlikte gelişir, yeni felsefi düşünce ve çıkarımlarla, dinsel ideolojiye karşı fikir mücadelesi deneyimi ile varsılaşır.
Bilimsel ateizm kendi doğası itibariyle hümanist bir öğretidir. Din, çağdaş insanın özgüçsel ilgi ve istemine yanıt vermeye kadir değildir. İnsanın niteliklerini, hayali varlık olan Tanrı üzerine geçirmekle, insanın dikkatini dinsel getirilerin uydurulmuş âlemine yöneltmekle, din, insanı özgüçsel tutsaklık
altına alıp, onu alçaltıyor, onu kendi güçlerine inançtan yoksun kılıyor, onun toplumsal etkinliğini eksiye düşürüyor. Doğaüstü güç ve varlıkların mevcut olmasını reddeden, dinsel inanç öğretisini eleştiren bilimsel ateizm, insanın gücünü, onun sonsuz sosyal ve özgüçsel gelişme yeteneğini karara bağlıyor.
Ateizm eğitimi alanındaki başarılar ise şundan dolayı mümkün olabilmiştir: Sosyalizm kuruculuğu döneminde kilisenin dayandığı sosyal ortam yok edilmiştir öncelikle. Emekçilerin yüz yıllık mazlumluğu ile insanın insan tarafından sömürüsünü önlemekle kalmamış; dini savunan, dinsel kaygısı ve dine katkısı olan sınıfları da ortadan kaldırmıştır.
Toplumsal yaşamın bütün alanlarında yeni sosyalist uygulamaların egemen olması; işsizlik ve yoksulluğun yok edilmesi, halkın eğitimsizliğinin halli, işçi sınıfının ve kolhozı köylülerinin siyasal bilinçliliğinin artması, köyün geçmiş geriliğinin önlenişi, bu aşamada yaşamın değişik alanlarının süratle sekülerleşmesi sürecini ilk önce belli eden nesnel etkenler olmuştur. Sekülerleşme sürecinin gelişiminde partinin emekçilerde Marksist-Leninist dünya görüşünün biçimlenmesine, eski düzenin görüş ve geleneklerinin ortadan kaldırılmasına yöneltilmiş ideolojik eğitiminin rolü büyük olmuştur.