Günümüzde adalet ve barış kavramları çerçevesinde dile getirilen tüm söylemler ya bir devletin ya bir sınıfın ya da ideolojik bir öbeğin çıkarları etrafında şekillenmektedir; bu nedenle varlıkları başkalarının yokluğu üzerinden kurgulanmıştır. Kendi varlığını başkasının yokluğu üzerinden kurgulayan her türlü sistem yıkıcı olmak zorundadır.