Okur, dünyayı dedektifin gözlerinden görürken dünyadaki ayrıntıların ne kadar çok olduğunun sanki ilk kez farkına varır. Çevresindeki şeyler dikkatini çeker, sanki onlar kendisiyle konuşabileceklerdir, şimdi onlara büyük bir dikkatle baktığı için, sanki varoluşlarının basit gerçeğinden farklı bir anlam taşımaya başlayabileceklerdir. Özel Göz, yani özel dedektif. Bu sözcüğün Quinn için üçlü anlamı vardı. Yalnızca “Göz” değildi, yani araştırmacı anlamına gelen sözcük değildi; aynı zamanda “Ben”di, dünyaya açılan pencereydi, yaşayan bir insanın bedeninde gizli minicik hayat goncasıydı. Bir yandan da yazarın fiziksel gözüydü, kendi içinden dışarıya, dünyaya bakan ve dünyanın önüne apaçık serilivermesini bekleyen adamın gözü.