Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Nuh Tufanı
Nuh Tufanı oldum olası ilgimi çekti benim. Bu yüzden, Nuh Tufanı ‘nın ardından Nuh Peygamber'in yeryüzüne gönderdiği güvercinlerin hikayesinden söz etmek istiyorum size. Özellikle üçüncü güvercinin hikayesinden. Stefan Zweig ’in Nuh Tufanından esinlenerek ve Eski Ahitte geçen hikayeyi biraz değiştirerek yazdığı "Üçüncü Güvercinin Hikayesi" adlı menkıbesi Nuh’un gemisinin Ağrı Dağı’nda bulunması ile başlıyor. Gökyüzünün kapakları kapanıp sular çekildiği vakit, Hz. Nuh'un dünyanın ne durumda olduğunu anlamak için 3 güvercin yolluyor gemiden. İlk güvercin her yerin suyla kaplı olması sebebiyle konacak yer bulamıyor ve geri geliyor. 1 hafta sonra ikinci güvercini salıyor Hz. Nuh, güvercin gagasında bir zeytin ağacı yaprağıyla geri dönüyor bu kez. Suların çekildiğine işaret olarak görülüyor bu. 1 hafta sonra üçüncü güvercini gönderiyor Hz. Nuh. Güvercin geri gelmeyince anlıyor ki tufan tamamen bitti ve huzur sardı her yeri Tevrat’ta anlatıldığı gibi. Zweig tam da bu noktada dahil oluyor hikayeye. 3. güvercinin geri dönmeyişinin hikayesini değiştirerek. Bu yeni hikayeye göre, 3. güvercin önceleri dünyanın güzelliğine kaptırıyor kendini. Denizleri, dağları, ormanları geziyor hayranlıkla. Derken insanoğlu çıkıyor ortaya. Kavgalar, savaşlar gırla gidiyor. Kana bulanıyor güvercinin hayran kaldığı denizler ve karalar zamanla. Ağaçlar ve ovalar bombalanıyor ardarda. Savaşsız, kavgasız bir yer bulmak için dört dönüyor etrafta adeta 3.güvercin. Nuh'un gemisine dönmek istiyor hatta ona dünyada olan biteni haber vermek için. Ve şöyle bitiyor hikaye: " O güvercin, kanatlarının üzerinde tüm karanlık düşüncelerimizi taşır, korkularında tüm dileklerimizi. Orada gökyüzü ile yeryüzü arasında ürkek ürkek süzülen, yolunu kaybetmiş bu güvercin, bir zamanların sadakatsiz elçisi, insanlığın atası Nuh'a bizim yazgımızı bildirir. Ve tıpkı binlerce yıl öncesinde olduğu gibi dünya, birinin elini uzatıp "imtihan yeterli" demesini bekler ısrarla ve sabırla." Geri dönmeyen 3. Güvercin insanoğlunun eliyle başlatılan dehşetin devam ettiğinin sembolü yani. Peki yıllarca uçup savaş ve kötülükler yüzünden yeryüzünde konacak yer bulamayan üçüncü güvercinin yolculuğunu ve kaderini kim biliyor? Kim bahsediyor gerçekte onun hikayesinden? Bunu soruyor okuyucusunun gözlerinin içine bakarak Zweig. “Ne yazık ki bugün bile hâlâ dinlenecek bir yer bulamadı güvercin” der hatta. “İnsanlık da barışı bulamadı hâlâ. Güvercin aradığını bulamadan evine dönemez oysa, bulamayınca da sonsuza kadar dinlenemez. Bugüne kadar hiç kimse görmedi onu, barışı ararken yolunu kaybeden efsanevi güvercini. “Fakat o hâlâ başlarımızın üzerinde uçuyor” diye de fısıldıyor kulaklarımıza usulca. “Korku içinde, kanatları yorgun” ama. Direniyor yine de o güvercin barış için… İnsanoğluna bu dünyadaki gerçek sorumluluğunu hatırlatmak için…
·
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.