Kitap bir iç dökme. Söylemeyeceklerini yazıyor, içinde biriktirdiğini bize sunuyor. Babasını birçok konuda suçluyor ama kendisini ise başlı başına bir "yüzkarası" olarak görüyor. Karamsarlığı, umutsuzluğu küçük yaştan.
Mesela babasının zihnindeki o "erkek çocuğu" olamamayı, ona layık bir çocuk olmadığı için babasının tutumunu anlatıyo. Ama babasının tümüyle etkisi olmadığı bir dünyada da pek farklı var olamazmış.
Bu kırılganlık, mızmızlık bana çok tanıdık geliyor.. Galiba biraz ortak yanlarımız var..