Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Okurken "yine yazmış!" diyeceksin...
Ülkemizde yalnızca toplum hayatının değil, toplum hayatının en küçük birimi olan aile hayatının da bir dönemini resmeden bir eserdir.
Orhan Kemal
Orhan Kemal
genellikle "bizim büyük çaresizliğimiz" diyebileceğimiz şeyleri en yalın, en gerçekçi anlatan yazarlarımızdan biridir. Bu romanında da bir ana hikayenin etrafında onlarca "bizim büyük çaresizliğimiz" hikayesi vardır. Günümüzde feminizmi "erkek düşmanı" olmakla eşdeğer gören feministler bu kitabı özellikle okumalıdır. Evet, bir erkek, kadınların sorunlarını çok iyi anlayıp aktarabiliyor. Evet, anlayışlı, hassas düşünebilen erkekler de var, görüyor musunuz? Günümüzde kitabın bahsettiği sorunların pek çoğu aşılmış olsa da, bir dönemi anlamak, o dönemde yaşayan insanların ve özellikle de kadınların çektiği sıkıntıları görmek için çok yararlı bir anlatı. Şahsen konuşmam gerekirse, hayatın belli alanlarında ilkel ve basit düşünmemizin yararlı, belli alanlarda ise ilkelliklerimizden sıyrılmamız gerektiğini düşünüyorum. Örneğin; bir yuva kurmak, basit bir şey olmalı. Birbirini seven iki insan rahatça ve hiç kimseye hesap vermeden beraber olabilmeli. Bu bir ilkellikse, bu ilkelliğimizin yararlı olduğunu düşünüyorum. Ama yine aynı örneğin devamı olarak; düğünler, şatafatlar, hava atma gayretleri gibi ilkellikler, oynamalar, tıngırtı bir müzik eşliğinde gerdan kırmalar, bir topluluk içinde bulunup kendini alkışlatmalar zararlı ilkelliklerdir. Bunlar ilkel değil diye düşünüyorsanız, düğünlerin ne için icat olunduğuna bakınız. İki kişinin artık birbirinin olduğunun tescili ve duyurusu için davullar çalınırdı. Artık bunlara gerek yok, sosyal medya var. Neyse, bu "ilkellik" konusunun kitapla ilgisine gelecek olursam: "Gelin-kaynana çatışması" buradaki ilkellik konusu... Kitap burada, bu konuda, gerçekten de uzun bir zaman var olmuş bir sorundan bahseder. Günümüzde böyle bir sorun olmamalıydı öyle değil mi? Çünkü artık, "ev üstüne ev" kurulmuyor, pek bir kimse kaynanasıyla yaşamıyor. Ama yok, hâlâ böyle bir sorun varmış gibi görünüyor. İşte bunun asıl sebebi yine bir "bizim büyük çaresizliğimiz" konusu: Post-popüler kültür! Yani medya organları, diziler, filmler gibi kültürel olması gereken faaliyetler ilkelden gelen sorunu, abartarak kaşıyor... Komedi dizilerimizde, gündüz kuşağı programlarımızda, ünlü insanların ağızlarında, sanki hep var olmuş olan bir problemin hâlâ olması NORMALMİŞ GİBİ POMPALANIYOR. Oysa, böyle bir çatışmanın artık temeli yok, çatışma olsa bile, bunlar kişisel sebeplerden ötürü olabilir, birinin gelin birinin kaynana olmasından ötürü değil... Orhan Kemal, bugün yaşıyor ve tüm bunları görüyor olsaydı, "Saçmalamayın, bizim zamanımızda neler çekildi, boş verin düzgünce yaşayın." derdi, büyük ihtimalle. Günümüzün "suyu ılık"ları, "gerçek" sorunlarla yüzleşmek isterlerse, bu kitabı okusunlar. Öyle, "gelinim mutfakta, kaynanam salonda", "gelin evi, damat çorabı" tarzı programlarla,"kinlenme" tuzağına düşmesinler. Kitabın, günümüze de ışık tutan pek çok insan manzarası karşımıza çıkardığı bir gerçek. Tesadüfen bu kitabı okuyuşum, tam da "pavyon" üzerine bir popülerlik zamanına denk geldi. Bu popüleritenin kaynağı olan diziyi de çok az izledim. Ama bu kitapta anlatılan, "o kültürden" insanların çok daha gerçekçi olduğuna eminim. En azından, diziyi izliyorsanız bile, bir yandan bu kitabı okuyun. Karşılaştırmanızı kendiniz yapın. Elbette zamansal olarak farklar bulacaksınızdır. Bu farkları bulmanız bile, günümüzdekinin konu edilmesine gerek olmadığını sanırım size gösterecektir. Gerçekten dikkate değer olan, kitapta anlatılan kadınların hayatıdır. Zaman zaman bir Türk filmi izliyormuş gibi olabilirsiniz. Eh, bu çok kötü bir şey değil. Bazı klişeler elbette var, ama bu klişeleri, filmler zaten bu gibi eserlerden almışlardır. Yani onların da özü, bu ve bunun gibi eserlerdir. Önemli olan, bunları nasıl anlattığınızdır. Yazar, anlatımın "nasıllığında" tam bir ustadır. Sizi bir insan hikayesinden alıp diğerine bırakırken yumuşak ve içinizi titreten geçişlerle yapar bunu. Kamera karakterler arasında içli bir müzik eşliğinde dolanır adeta. İşte bu, hayret ve hayranlık uyandırıcıdır.
El Kızı
El KızıOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20081,658 okunma
··
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.