Bu incelemeye başlamadan önce Google’a girip aynen şunu yazdım “Aşk nasıl tanımlanır?” Kimisi için bir yanlış anlaşılma iken diğeri için eksik parçanın arayışı, bazısı heves derken, bir başkası içinse derinliği kelimeler ile anlatılmayan duygu.. Nedir bu aşk ki bir yandan süründürürken, bir yandan hayat veren? Adam mı seçer ki kimine derin kimine sığ gelir? Yoksa ona anlamı veren biz miyiz? Kitabı okurken yaşananları abartı buldum önce. Bir insan yıllarca susabilir miydi sevdası için? Yada öldüğünü sandığı halde 27 sene adını dilinden sevdasını yüreğinden düşürmemezlik eder miydi? Arar mıydı onu her karşılaştığı insanın yüzünde? Bir yemeni saklanır mıydı ilk günkü gibi? Sonra farkettim ki o kadar sığ, hazıra konmuş, değişken yaşıyoruz ki her şeyi, doğru bize yanlış, olması gereken ise abartı geliyor. Yoksa yüzyıllardır hiç varlığını taptaze sürdürebilir miydi böyle güçlü böyle sağlam olmasa? Kitabı kapattığım anda beğenmediğimi düşündüm ya da anlatıldığı kadar olmadığını. Sonra bir tat dolandı dilime demlenen çay misali yavaş yavaş kitap demlendi bende. Beğendiğim birçok kitap oldu elbette ama ilk defa kitabın tadı kaldı damağımda. Düşündükçe hissettim duyguları, adım adım bütünleştim karakterlerle. Anlatım o kadar güzeldi ki yaşadıkları dönemi tekrar yaşadım. Heyecanlandım onlarla, o sokaklarda ben gezdim o evlerde ben yaşadım sanki…. Kitapta iki tür aşık gördük Biri ölse de yaşıyor olsa da yıllarca Kaknusia dan asla vazgeçmeyen arayan bahşı ve Bahşı var ise konuşurum yoksa susarım ömür boyu diyip kendi sesini unutan kaknusia Diğer tarafta kaknusia’ya olan aşkı için onun sessizliğe gömülmesine razı olan gerçek adını bile bilmeden onunla evlenmek durumunda kalan ishak, kaknusia ya olan sevdasına şahit olduğu halde Bahşı’ dan bir umut medet uman Gunala…. Konuya girmek istemedim zira hem bunu siz okuyup yaşayın diye hem de ilmek gibi birbirine bağlı her şey birini anlatıp birini bırakırsam olmazdı duygu geçmezdi. Mazur görüle… Bu kategori de kitabı ilk defa okudum ne yazacağımı nasıl yazacağımı bilemedim. Eksik olmasından veyahut kitaba değer bir inceleme yapamamaktan. Bu nedenle belki kitabı bir kez daha okur incelemeyi güncellerim kimbilir. Sürçü lisan ettiysek affola Ve son olarak bence aşk Bahşı idi. Çünkü aşk fedakarlık, kendinden önce onun için yaşamak ve hayatta olsa da olmasa da ondan vazgeçmemekti. İshak gibi bencillik yapmamaktı. Gabriel G. Marquez’inde dediği gibi “Sevdiğinin bir başkasıyla mutlu olduğunu görmekten daha acı bir şey varsa, o da sevdiğinin seninle mutsuz olduğunu görmektir.” Peki sizce AŞK NEDİR? Yorumlarınızı bekliyorum Sevgiyle kalınn

Aşk Hikayesiİskender Pala · Kapı Yayınları · 20231,583 okunma

·

198 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.