İlişkilerle İlgili Anılar
"Bireyci ve kollektif kültürler üzerine yapılan çalışmalardan elde edilen sonuçları değerlendiren bazı psikologlar, erkek ve kadınların yetiştiriliş tarzlarındaki farklılıktan dolayı kendileriyle ilgili farklı bilişsel temsiller oluşturduklarını söylerler (Cross & Madson, 1997). Erkeklerin bağımsız kendilik anlayışı geliştirdiğine inanılmaktadır. Yani, erkeklerin kendilik algıları, başka insanlar için oluşturdukları bilişsel temsillerle bağlantılı değildir. Öte yandan, toplumumuzdaki kadınlar karşılıklı bağımlı kendilik anlayışı geliştirmeye yatkındırlar. Yani, kadınların kendilik algıları, başkaları için geliştirdikleri bilişsel temsiller ve bu insanlarla kurdukları ilişkilerle yakından ilişkilidir. Bu bilişsel temsiller özellikle, kadınların kendilerini yakın hissettikleri kişilerle ve kişisel ilişkileriyle bağlantılıdır (Gabriel & Gardner, 1999). Başka bir deyişle, arkadaşlarla ve sevilenlerle ilişkiler, kadınların kendilerini nasıl gördüklerinin önemli bir parçasını oluşturur. Ilişkilerinden hem erkeklere göre daha çok zevk alırlar, hem de kendilerini başkalarıyla paylaştıkları ilişkiler bazında tanımlarlar. Bellek verisine dönersek, kadınların bazı deneyimleri erkeklere göre daha çok hatırlamasının bir nedeni, bu olayların içinde diğer insanların da olması olabilir. Karşılıklı bağımlı kendilik anlayışları yüzünden, ilişkileri kapsayan bilgiler, kadınlar için erkeklere göre daha kolay erişilebilirdir.
Bu analizle tutarlı bir şekilde, bazı araştırmalar kadınların kendilerini ilişki temelli tanımlamaya, erkeklere göre daha yatkın olduklarını göstermiştir. (...) Kadınlar kendileri hakkında ne düşündüklerini resme
dökerken, en iyi arkadaşlarını ve sevdikleri insanları da resme dahil ederler. Buna karşın, erkekler kendilik algılarını kendilerini yalnız gösteren resimlerle ortaya koymaktadır."
Sayfa 661
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.