"Remember it's only a game."
Uzun zamandır beni bu kadar içine çeken, nefesimi kesen bir kitap okumamıştım. Gerek hikayesi gerek karakterleri her şeyiyle aşırı sevdiğimi söyleyebilirim. Kitap serinin ilk kitabı olmasına rağmen aşırı sürükleyiciydi ve ne ara bittiğini cidden anlamadan okudum.
Kitabın konusundan bahsetmek gerekirse; Scarlett kardeşi Tella ile beraber acımasız bir babanın elinde büyümüş, annesinin onları terk etmesinden sonra kardeşini dünyasının merkezine koymuştur. Ancak yıllardır büyükannesinin hikayelerinde anlatmış olduğu sihirli bir dünyaya açılan ve hayalleri gerçekleştiren bir oyun olan Caraval'a aşıktır ve yıllar boyu Caraval'ın sahibi Legend'a mektuplar yazarak bir gün bu eşsiz deneyimi yaşamak istemiştir. Bir gün istediği cevabı alır ve kendini kardeşi Tella ve bir yabancı olan Julian ile Caraval'ın gerçekleşeceği sihirli adaya yolculuk ederken bulur. Fakat Caraval, Scarlett'in tahmin ettiği gibi çıkmayacak aksine oyunun geçmişine indikçe kendisini ve kardeşini nasıl tehlikeler beklediğini fark edecektir. Ama hem kardeşini hem de kendisini kurtarabilmek için Scarlett, öncellikle Legend'ın kaçırdığı kız kardeşini bulmalı ve oyunu kazanmalıdır.
Kitabın en içine çeken yanı bence Caraval'ın getirmiş olduğu gizemdi. Legend'ın bilinmeyen kimliği, herkesin aslında birer performans oyuncusu olması, neyin yalan neyin gerçek olduğunu ayırt edemiyor olmak kesinlikle kitabın okutan yönüydü. Sürekli olarak bir şeye inanıyorsunuz ve kitap sürekli sizin düşüncenizi yanıltarak ters köşe olmanızı sağlıyor. Okurken asla neye inanıp neye inanmamam gerektiğini çözemiyorsunuz ve bu ikilem kitabı okumaya devam etmenizi sağlayan en büyük etken. Kitap içinde sürekli bunun bir oyun olduğu size hatırlatılmasına rağmen bazen gerçekliğine kapılıp gidebiliyorsunuz. Ayrıca Scarlett ve Julian'ın muhteşem dinamiğinden de bahsetmeden geçemeyeceğim. Bu ikiliyi okurken öyle keyif aldım ki. Keşke serinin devam kitabı olan 
Legendary de daha fazla okuyabilseydim diyorum. Kitabın sonunu hala doğru düzgün sindirebilmiş değilim çünkü çok fazla gerçeklik ve yalan birbirine karışmışken birden her şeyi tamamen gerçekliğiyle görmek beynimin dönmesine neden oldu. Uzun lafın kısası kitabı cidden aşırı beğendim ve herkese de okumasını kesinlikle tavsiye ederim. Favori kitaplarım arasına girmeyi başardı da diyebiliriz.
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.