Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hiç kimse kendi konumunu az da olsa kusurlu bulmayacak kadar mutlak anlamda mutlu olamaz. İnsan mutluluğunun özü kaygı uyandırıcıdır, ne tamamen ele geçirilir, ne de sonsuza değin sürer. Bir adamın çok büyük bir geliri olabilir, ama aşağı bir soydan geldiği için utanç içindedir. Bir başkası soylu doğumlu olduğu için tanınır, ama ailesinin kaynakları az olduğu için tanınmamış olmayı yeğler. Bir adam hem zengin hem de soylu olabilir, ama yaşamını bekar sürdürdüğü için hayıflanır. Bir başkasının mutlu bir evliliği vardır, ama hiç çocuğu olmadığından servetini bir yabancıya miras bırakmak için arttırır. Başka bir adam ise çocukları olduğu için mutludur, ama oğullarının ya da kızlarının işldiği kusurlar yüzünden üzülür, gözyaşlarına boğulur. Demek ki hiç kimse kendi payına düşenle birebir uzlaşamaz. Çünkü her durumun tatsız bir yanı vardır, sadece henüz yaşanmadığı için bilinmiyordur, bilindiğinde de ürkütücü olur. Ayrıca çok mutlu kişiler müşkülpesent olur ve en ufak bir zorlukla karşılaşmaya alışık olmadıklarından, herhangi bir şey beğenilerine uygun düşmediğinde yere yıkılırlar.
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.