Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

783 syf.
·
Puan vermedi
Bir İnsan Olarak Çocuk
Çocuk tarih boyunca yetişkinlerin özellikle ebeveynlerin üzerinde söz sahibi, ilgiye ve dikkate alınmaya değer bulunmayan, çoğunlukla ekonomik gelir kaynağı olarak görülen, yaşanılan bir savaşta en çok zarar gören varlık olarak değerlendirilmekteydi. Soylu ve zengin bir aileden gelmeyen çocuklar toplumda ikinci sınıf muamelesi görmekteydi.
Anayasa Hukukunda Çocuk Hakları
Anayasa Hukukunda Çocuk HaklarıMüberra Algan · On İki Levha Yayıncılık · 20212 okunma
·
1 artı 1'leme
·
282 görüntüleme
Zinarîn Zinar okurunun profil resmi
Çocuğun ve çocuk haklarının korunması günümüzün en önemli ve çözüme kavuşturulması en acil sorunlarındandır. Çünkü, çocuklar insan varlıkları arasında en çaresiz ve en incinebilir olanlardır. Bu nedenle yetişkinlerin çocuk haklarını gerçekleştirme yükümlülükleri insan haklarıyla ilgili her türlü uluslararası düzenlemede yer almıştır.(Emine Akyüz – 2001, Milli Eğitim Dergisi) Türkiye de dahil olmak üzere 196 ülkenin taraf olduğu yani en fazla ülkenin onayladığı insan hakları belgesi olan Çocuk Hakları Sözleşmesi şu dört temel ilke üzerinde çerçevesinde düzenlenmiştir; ayrım gözetmeme(madde 2), çocuğun yüksek yararı (madde 3), yaşama ve gelişme hakkı (madde6), katılım hakkı (madde12). Türkiye özellikle 30. maddeye çekince koyarak ayrım gözetmeme ilkesine ters düşmüştür. Aralarında bağ ve anlam ilişkisi olan bu sözleşmenin bazı maddelerine çekince koymak sözleşmenin bütünlük ruhunu da zedeliyor. Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin denetim organı, Çocuk Hakları Komitesi de Türkiye’nin koyduğu ve uyguladığı bu çekinceleri kaldırmasını istese de ülkemiz bu konuda ciddi bir çalışması ve samimiyeti de yok. Çocuklar, politikaları etkileme, karar vericilere taleplerini iletme, haklarını aramak için çeşitli yollara başvurma, şikayetlerini iletme gibi konularda yetişkinlerle eşit olanaklara ve güce sahip değillerdir. Yani çocuğun alacağı ana dilde eğitim uygulanan politikayı zedelemez. Hatta çocuk doğduğu ve yaşadığı ülkede kendi haklarına olan bu saygıyı görünce ülkesini daha çok sever ve gelecek için de iyi fertler yetişir. Zira toplumların insana verdiği değerin ölçüsü, hakim sınıfın mensuplarına atfedilen değer değil, en güçsüzlerine, en dezavantajlarına verebildiği değer kadardır. En güçsüzlerin hak sahibi olduklarını kabul ederek haklarına saygı göstermek ve korumak, insan haklarına saygılı bir hukuk devletinin varlık nedenidir.(Algan, Anayasal Hukukunda Çocuk Hakları, 878)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.