Durkheim, günümüz batı toplumunda intihara yatkınlığın, hep Mill'in «özgürlük» dediği şeye bağlı olan iki şartlanma türüyle birlikte görüldüğünü keşfetmiştir. Geleneksel ve grup değerleri baskılarının gevşemesi, bazı kişilerde bir kuralsızlık, istek ve tutkuların alabildiğine boş bırakılması durumu yaratır. Ben'in erişmek için çabalayacağı tatmin miktarının gerçek hiçbir sınırı olamayacağı için, Ben kendisini sonsuz ve hayal kırıcı bir zevk avında boğulmuş olarak görür. Somut evrenin sonsuzluğu içinde birey için toplumsal ya da öznel hiçbir sınır olmadığından birey doldurmaya çalıştığı vakum içinde erir gider. İç sınırların böylesine eksik oluşu, bireyin gücünü ve kişisel örgütünü dayanılmaz bir ölçüde aşarsa, intihar durumu kolaylıkla ortaya çıkabilir.