Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

"Öğreteceğim! Sana hepsini öğreteceğim. Nasıl hayatta kalacağını, doğayı kendin için nasıl kalkan yapabileceğini, gerektiğinde bir mızrağı ya da bıçağı nasıl mükemmel kullanabileceğini. Bunları bilmen gerek." Derin bir nefes verdi. "Ve sonra zamanı geldiğinde..." Mavi gözleri sanki içime akarken aramızda sözsüz geçen her saniye, bir ömre bedelmiş gibiydi. Genç adam, cümlesini alçak bir fısıltıyla tamamladı: "Özgürsün." Gözyaşlarımın bana büyük bir savaş ilan ederek akmak için hazırda beklediklerini hissettim. Rans sanki en hassas noktamı fark etmiş gibi bana bir adım daha atıp kulağıma yavaşça eğildi. "Başını kaldırıp seyrettiğin o kuşlar kadar özgürsün hem de... Seni burada kafese tıktığımız falan yok." "Rans," diye titrek bir sesle mırıldandım. Söylediği her şey, kalbime bir ok gibi batıyordu. Yaşadığım acıyla kendimi ne kadar kaybettiğimi fark etmek beni paramparça etmişti. Zey'in intikamını almak için ölümü göze almıştım. Ancak onlar haklıydı. Kardeşime sapladıkları okun hesabını sormadan bu dünyadan yok olursam yaşadıklarımın ne anlamı kalacaktı? O katiller beni de geberttiğinde geride kalan herkesin gökyüzünü nasıl kurtaracaktım? Rans düşüncelerimi okur gibi mırıldandı: "Kanatların hâlâ senin. Sedece yaralısın. Uçtuğun an düşeceksin. Zamana ihtiyacın var, hepsi bu."
Sayfa 208Kitabı okudu
·
58 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.