Mart ayı bildiğiniz üzere, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü yaşadığımız bir ay. Bu nedenle de teması kadın olan bir kitap olduğu için "Kelebekler Zamanı"nı seçtim. "Hayat siz planlar yaparken başınızdan geçenlerdir", derler. Bu sözü çok severim. Çünkü biz istediğimiz kadar plan yapalım, yolumuzu çizelim bir rüzgar alıp bizi hiç beklemediğimiz ve ummadığımız yerlere savuruyor. Sadece savurmakla kalsa iyi ya törpülüyor ya da daha da ateşliyor. Kelebekler Zamanı, Mirabal Kardeşlerin başından geçenlerin kurgulaştırılarak aktarılması ile oluşmuş. Mirabal Kardeşler Dominik Cumhuriyeti'nde çok önemli bir yere sahiptir. Hatta sadece Dominik'te değil tüm dünyada bilinen ve saygı duyulan kadınlar. Çünkü O'nların öldürüldüğü 25 Kasım tarihi tüm dünyada "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü" olarak anılmaktadır. Bu dört kardeşten Minerva, Patrica ve Mate ölüyor (öldürülüyor). Hayatta kalan Dede üzerinden hikaye oluşturuluyor. Trujillo gibi kaba bir tabir olacak ama Azgın Teke bir adamın bir ülkeye, bir ülkenin her bir ferdine yaptığı çirkinlikleri okuyoruz. İktidarı boyunca kadınları kendinin (affedersiniz ama) malı gibi gören, A'dan Z'ye herkesi ezen, kendinin kölesi gibi davranan, yanındaki birkaç adamına balı kaymağı yedirip kendine bağlayan bir insan. Bu insan dışı yaşam koşullarından bıkan halkın özgürlük adına başlattığı başkaldırıda başı Mirabal Kardeşler ve eşleri çekiyor. Bu uğurda yaşadıklarını okurken yer yer sinirlerime hakim olamadım yer yer yaptıkları fedakarlık karşısında saygı duydum. Bazı yerlerde uzadığı için sıkıldığımı söylemek isterim. Özellikle Minerva ve Mate'nin anlattıkları oldukça akıcıydı. Yaşadıklarını detaylıca anlatım merakınızı kaybettirmek istemedim.

Kelebekler ZamanıJulia Alvarez · Ayrıntı Yayınları · 2017452 okunma

·

18 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.