Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

MODA: Görgü kurallarına aykırı olsa ve Fransa'da insanlar işitilmek için konuşmasalar bile, madem kız kardeşiz ve madem aramızda fazla resmiyete gerek yok, istediğin gibi konuşacağım. Diyorum ki, ortak doğamız ve alışkanlığımız, dünyayı sürekli olarak değiştirmektir. Ama sen baştan beri insanların ve kanın peşindesin, ben ise daha çok sakallar, saçlar, giysiler, mobilyalar, binalar ve benzerleriyle yetiniyorum. Gerçi hem geçmişte, hem şimdi seninkilerle karşılaştırılabilecek pek çok oyun oynamaktan geri kalmadığım çok doğru: mesela kulakları, dudakları, burunları delmek, o deliklere astığım incik boncukla onları yırtmak; güzellik uğruna kendilerini dağlamalarını sağladığım kızgın demirlerle insanların tenlerini yakmak; Amerika ve Asya'da yapmış olduğum üzere, belli bir ülkede herkesin aynı kafa şekline sahip olmasını göreneğe dönüştürüp, sargılar ve öteki takılarla bebeklerin kafalarının biçimini bozmak; dar ayakkabılarla insanları sakatlamak; sıkı korseler giydirip soluklarını kesmek ve gözlerinin yuvalarından uğramasını sağlamak ve bu türden yüzlerce başka şey gibi. Aslına bakılırsa, genel olarak, bütün uygar insanları her gün binlerce zorluğa ve binlerce rahatsızlığa katlanmaya (üstelik çoğu zaman acı ve eziyet çekerek), hatta bazılarını bana duydukları sevgi yüzünden utkuyla ölmeye ikna ediyor ve buna zorluyorum. İnsanların bana itaat etmek için, arzuma göre soğukta ürpermeye ya da sıcakta bunalmaya, omuzlarını yünlü, göğüslerini pamuklu kumaşlarla örtmeye ve zararlarına olsa da her şeyi benim usulüme uygun şekilde yapmaya razı olup tutuldukları her tür baş ağrısından, soğuk algınlığından, iltihaptan, her gün, gün aşırı ya da üç günde bir yinelenen ateş nöbetlerinden söz etmeyeceğim.
Moda ile Ölümün KonuşmasıKitabı okudu
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.