Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

800 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Usta'ya saygılarla...
"İnsanlığın en eski ve en güçlü duygusu korkudur: En eski ve en güçlü korkusu ise bilinmeyenin korkusudur!" Evet, en eski ve en güçlü duygumuz kuşkusuz korkudur. Korkumuz bizi ölümden ve birçok sıkıntıdan korumuş, bu sıkıntıları alt edebilmemiz için yöntemler ve araçlar geliştirmemizi tetiklemiştir. Öyle ki, birçok dövüş aracı, tuzak, kapan geliştirmişizdir; hem yabanıl hayvanlara hem de düşmanlarımıza karşı. Bu duygu sanılmasın, yalnız insana özgüdür; çeşitli hayvanlar da korku ve sakınımları sayesinde yaşamlarını sürdürüp soylarını sürdürebilmişlerdir. Doğa ana onlara; boynuz, diken, ok, pençe, sivri köpek dişleri vermiştir. Bize de sorunlarla başa çıkabilmek, silah üretmek için zeka vermiştir. Korku bizi koruduğu gibi türlü hastalıklara da neden olabiliyor. Ancak konumuz korkunun kurgu yönü olduğu için yeterince uzun olan girişimizi burada noktalıyorum. Korkmaktan çekindiğimiz gibi bundan hoşlanırız da. Bunun nedeni kuşkusuz macera tutkusu ve salgıladığı adrenalin ve buna bağlı seratonin vd. hormonlar ve biyokimyasal tepkimelerdir. Bununla birlikte söylenceler türemiş, geceleri çocuklara ve yetişkinlere masal ve öyküler olarak anlatılagelmiş; sonrasında yazılı olarak da bu karanlık ve gizem barındıran öyküler anlatılmıştır. Lovecraft'ın dediği gibi, en büyük korkumuz bilinmeyenin korkusudur. Öyle dabbe, cubba, cubabbalarda birden karşınıza çıkan yüksek sesli yaratık görselleri ile anlık bir Korku yaşayabilirsiniz. Aynı durum tatlı bir kedicik karşınıza çıkınca da anlık korkabilirsiniz, bu bir tepkidir. Genelde Korku türü filmler en az izlediğim filmler olmuştur. Çünkü genelinde bir "uç"luk ve iğrençlik olabiliyor. En beğendiğim korku türü içindeki film ve kitaplar ise içinde gizem ve zeka barındıran yapıtlardır. Elbette gerilimi de tadında vermesi gerekiyor. Lovecraft amca da öykü ve romanlarını her an sizi tetikte bırakmıyor, daha önce de söylediğimiz gibi bilinmeyen üzerine yazıyor. Yapıtlarında oldukça bilimsel soslar bulunuyor. Deliliğin Dağlarında adlı yapıtında, Antarktika'ya keşif için giden araştırmacıların başlarından geçen bazı olayları ve bunların ardındaki gizemi ve dehşeti anlatıyor. Ben bu uzun öyküyü ilk okuduğumda yalan olmasın, sıkılmıştım. Ancak yeniden bu seçme derleme kitapta okuyunca oldukça zekice yazılmış olduğunu gördüm. Lovecraft bende çok korku duygusu oluşturmuyor, ancak biraz gerilimle birlikte olayların sürükleyiciliği beni yeterince doyuma ulaştırıyor. Lovecraft öykülerinde ana karakterler çoğunlukla bilim insanı, hekim ya da büyücülük gibi okült işlerle uğraşan kimseler oluyor. Son Test adlı öyküde yalnızca bilim için yaşayan, yaşamını bunun üzerine temellendirmiş bir biyolog ve hekimin hırslarını, tutkularını ve amacına gerçekleştirmek için hiçbir şeyi yapmaktan çekinmeyişini görüyoruz. Yer yer bu kişiye katıldığım oldu bilim konusunda, ancak bazı noktalarda oldukça ileri gittiği oluyordu. Öykünün tadını kaçırmamak için ayrıntılara girmiyorum. Bir başka bilim insanını konu alan Kanatlı Ölümde, yazar günlük biçiminde yazmayı yeğlemiş -bazı öyküler bu biçimde ve bence etkili. Bu öyküde yıllarca içinde biriktirdiği kinle aşama aşama kötü amacına ulaşmaya çalışan ve hiç ikilemde kalmayan bir kişiyi görüyoruz. Bu uğurda birçok kişinin yaşamıyla oynamaktan çekinmiyor ve bu kendince öç almak için yaptıklarını, gösterdiği çabayı bilimsel çalışmalarına ayırsa güzel bir gelecek onu bekleyebilirdi. Bu da en çok sevdiğim öykülerden biridir ve oldukça sürükleyicidir. Charles Dexter Ward Vakası adlı roman bütün gününü okumakla geçiren Charles'ı geçmişten gelen kötücül bir gücün etkisi altında kalmasını, ailesiyle ilişkilerini kesip yalnızca büyücülük ve tuhaf şeylerle ilgili bütün gün çalışmasını konu alıyor. Charles'ın kuşkulandıran eylemlerini araştırınlar hiç de iyi bir şeyin kendilerini beklemediğini yavaş yavaş görüyorlar. Bu romanda oldukça ters köşe ve dehşet dolu bölümler var ve öykünün açılması biraz süre istiyor. Kimi öykülerini de ikinci kez okumak gerekebiliyor. Elbette çevirinin kötü olması gibi durumlar yazardan okuyucuyu soğutabiliyor. Ancak ben bu çeviride pek sorun görmedim. Yine de adı geçen yapıtları İthaki ve Alfa gibi yayınevlerinden okuyabilirsiniz. Cthulhu mitosunun yaratıcısı Lovecraft çoğu öyküsünde buna yer vermektedir ya da gönderme yapar. Cthulhu, kadim büyükler, Yog Sothot gibi varlık ve kavramlarla yapıtlarına gizemli ve tekinsiz bir hava katar. Elektrikli İdam öyküsünde kahramanımız karşısındaki "deli"yi oyalamak için bunun gibi gizemli sözler ve "ilahiler" söyleyerek zaman kazanmaya çalışmıştır. İşe yaramış mı yaramamış mı, artık bunu okuyunca görürsünüz. Yazımı çok uzatmamak ve öykülerle ilgili çok ayrıntıya girip tat kaçırmamak adına, bunlar gibi çok sevdiğim öykü ve romanları -bu kitaptaki- anlatamayacağım. Kitapta bulunan benim en sevdiğim öykü ve romanlardan bazıları: Deliliğin Dağlanrında, Dunwich Dehşeti, Charles Dexter Ward Vakası, Sakınılan Ev, Simyacı, Soy, Cthulhu'nun Çağrısı, Son Test, Yig'in Laneti, Kanatlı Ölüm, Taş Adam, Soğuk Hava, Medusa'nın Saçları. Korku türünü herkes sevmeyebilir ya da kurgu yapıtlar için zamanınız olmayabilir. Ancak eğer korku, gerilim ve gizem içerikli ve akıllıca yazılmış öyküler okumak isterseniz bu derleme size göre. Ayrı ayrı basılmış şekilde okumak isterseniz de yukarıda adı geçen öykü ve romanları önerebilirim. Can Yayınları'nın para kazanmak amacıyla ve baştan savma basımı
Nyarlathotep
Nyarlathotep
'i önermiyorum. Sağlıcakla kalın. (Bu yazı 15.08.2022'de yazılmıştır)
H.P. Lovecraft Seçme Eserler
H.P. Lovecraft Seçme EserlerH. P. Lovecraft · Ren Kitap · 2020115 okunma
·
149 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.