SARIGAZİLİ MUSTAFA DESTANI
Ah Mustafa,
Karanlıklarda üzerinde bir yorgunluk,
Ki ihanetin kilogramından ağır.
Nasıl kaldıracaksın, ne edeceksin?
Tartışılır, ah ah yıkar geçer darmadağın.
Ah Mustafa,
Benim sefil düşmüş yalnızlığım.
Üzerine düşmüş cinayet,
Vahim olmuş durumu,
Benim diriyken ölmüşten beter Mustafam...
Ah Mustafa,
İşte bu senin yanık türkün.
Sözü kanından olsun,
Üzerine yalanca akan ateş,
Direndin direndin tükendin Mustafa.
Ah Mustafa,
Seni bu şehir çiğnedi çiğnedi tükürdü.
Sen şüphelerin içinde,
Bari bir sararmış umut bulsan,
Aklıma takıldı kahverengi gözlerin.
Ah Mustafa,
Gece mi olmuş gündüz mü sönmüş,
Bak bunu bilemedim.
Ateş düşmüş, kül olmuşsun,
Diyemedim can.
Ah Mustafa,
Ocak bitti, Şubat yanar, Mart sersefil.
Anlattın ya bana acını,
Dağlandım ben bin perişan,
Çatladım, taştım kan revan.
Ah Mustafa,
Böyle tattı acıyı.
Lokması değil ha,
Ne ağlayacaktım pişman,
Akşamlar Şeytandan, gündüzler isyan.
Ah Sarıgazili garip Mustafa,
Akan suyun bulanık,
Aşk sözlerin nisyan.
Bana ne oluyor böyle?
Ah garip bir dergâh Mustafa.
Ne gecesi kalır,
Ne gündüzünden niyaz.
Ah Mustafa dayanmadı biraz,
Takvimlerden bugün onun yokluğu,
Sayamadığım daha ne çok boşluğu.
Gün geçer kalır geçtiğiyle,
İnsanlar yalan bir çehre.
Saati de onla birlikte uçtu gitti,
Tenimde ölüm,
Bu sana olmadı Mustafa.
AYKUT BARIŞ ÇELİK
·
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.