"Allah orucu kullarını korumak ve kurtarmak için, dostlarını himaye için bir kale ve bir kalkan kılmıştır. Orucu sayesinde onlara cennet kapılarını açmıştır.
Oruç ibadeti, başka hiçbir ibadete benzemez. Çünkü bu, belli şeylerden uzak kalmak, belli bir zaman dilimi içerisinde, yeme, içme şehevi istek ve arzulardan uzak bulunmaktır. Bu açıdan başlı başına bir sır/gizli bir ibadettir. Dolayısıyla oruç tutanların alacakları ecirler, sayı ve hesaba gelmeyecek ve elektronik hesaplamalar ile değerlendirilemeyecek derecede fazladır.
" Her hasene/İyilik on misliyle değerlendirilir. Bu değerlendirilme yediyüz katına kadar da çıkabilir. Ancak oruç ibadeti öyle değil. Çünkü o, yalnızca benim adıma tutuluyor ve onun mükâfatını/ödülünü de ben vereceğim."
(Ebu Hüreyre, Buhari ve Müslim rivayet etmişlerdir.)
"Doğrusu biz onu/Kuranı Kadir gecesi indirdik". Kadir suresi 1. Ayet
Eğer bir kimse gönlüyle göğsü arasında yiyeceklerle doldurulmuş bir ağırlık bırakırsa, o kimse böyle bir manevi gerçeği keşfetmekten ve böyle bir hali yaşamaktan uzak kalır. Aynı zamanda bir kimse eğer midesini boş tutar ve tüm gayret ve himmetini Yüce Allah'a yöneltmezse, sadece midenin boş kalmasıyla yine aradaki perdeler kalkmaz, örtü açılmaz. İnsan Allah'tan başka şeylere olan tüm meyillerini bırakmalı ve midesini de boş bırakmalı ki istediklerini elde edebilsin. İşte her şeyin başı da budur. Bu hedefi yakalamak da mutlaka az yemekten geçer.
Sayfa 50 - ÇelikKitabı okudu
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.