Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Klasik hikaye şöyle: Yerel yeniçeri ağası yahut da bölgede güçlü olan arazi sahibi Rüştü Bey, gayrimüslimlere zulmetmeye girişir. Ekstradan haraç talep eder. Yahut onların köprü bakıcılığı yapmasına izin vermez yahut onların vakfının kasasına el koyar yahut da kızlarından üç tanesini kaçırır vesaire. Gayrimüslimler vali beyden yardımın isterler. Rüştü Bey bizi burada mahvediyor, yandık bittik bizi kurtar diye. Vali bey önce bakar, bu Ermeniler yahut Sırplar ne kadar rüşvet veriyor. Rüştü Beyden ne koparabilir, hangisi daha uygunsa ona göre bir çözüm üretir. 18. yüzyılın ortalarından sonra görülüyor Osmanlı devletinin artık adaleti sağlayacak, dengeyi sağlayacak, gücü yok. Osmanlı devleti bir bunak, yaşlı adama dönmüş. Her savaşta yeniliyor. Bunun üzerine gayrimüslimler ayaklanırlar. Rüştü Bey ile vali paşanın kellesini keserler. Çiftliğini yakarlar. Vergi vermiyoruz kardeşim demeye başlarlar. Bunun üzerine Osmanlı oraya bir ordu gönderir. Yarısını kılıçtan geçirir. Hepsini ezer, yok eder. Köylerini yakar, mahveder. Kazığa oturtur. Çünkü isyan etmişlerdir. Bunun üzerine bir süre sinerler, sonra komşu devletlerin, Avrupalıların, Macaristan'ın, Avusturya'nın, Rusya'nın yardımını isterler. Abi gel bizi kurtar, gözünüzü seveyim biz ne yapacağız burada diye. Rusya girer, yahut da Avusturya girer, Osmanlı ordularına bir tokat atar, bütün Türkleri oradan kovar. Kendi düzenini kurar, kendisi o köylüleri sömürmeye başlar. Kalıp budur, iki üç yüzyıl boyunca bu kalıp tekrar etmiş. Budapeşte'den başlamış süreç, Ayastefanos'a kadar, yani Yeşilköy'e kadar dayanmış. Doğuda aynı şekilde Ahıska'dan, Bayazıt'tan başlamış, adım adım geri çekilmiş. Osmanlı devletinin ekonomik ve askeri yönden zayıflaması ile birlikte hassas bir toplumsal denge altüst olmuş. Bu toplumsal denge kağıt üzerinde Müslümanların mutlak hakimiyetine dayanıyor, fakat birtakım ad-hoc çözümlerle, yani idare-i maslahat niteliğinde çözümlerle bir dengeye ulaşmış, az çok yaşanabilir bir düzen kurmuş. Devlet, bunu garantileme işlevini yerine getirememeye başladığında denge bozulmuş. Bir tarafa kağıt üzerinde yetki vermişsin, silah vermişsin, at vermişsin, artı devletin ideolojik desteğini vermişsin. Asker onların elinde, yasa onların elinde, mahkeme onların elinde. Ne yapar insanlar eğer yasal sistem içinde cezalandırılma korkusu yoksa? Gücü kullanır. İnsanoğlu puşttur. Elinde silah varsa daha puşttur. Elinde silah olan, silahı olmayanı sömürür. Silahı olmayanın da elleri armut toplamadığı için, ya isyan eder, ya bir yerden silah tedarik eder, ya da yabancı devletlerin yardımını ister. Onların da canına minnet, tabii ki müdahale ederler. Osmanlı böylece zayıf olduğu için daha zayıflar. Daha zayıfladığı için daha daha zayıflar. Adım adım geriye gider.
·
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.