Öncelikle spoiler içerebilir!
İki dostun hayalleriyle başlayan, hayal kurabilmenin o masumiyetini, saflığını açıkça gösteren bir kitap ancak her hayal maalesef ki gerçekleşmiyor.
Her insan yaşamıştır çok hayal kurduğu bir şeyin olmamasını o hayal kırıklığını.
Ben açıkçası kalbimde tümüyle hissettim o kırıklığı, acıyı ;)
Zenci seyisin, yaşlı Candy'nin yaşamayadığı hayatları ve hayallerinin yıkılışını okumak gerçekten bir yumru oluşturdu boğazımda. Zaten Lennie ve George' tan hiç bahsetmiyorum bile.
Keşke kitaptaki hiçbir karakterin umudunu yitirdikleri anı, pes edişlerini değil de gerçekten kendilerine ait bir topraklarının olduğunu, çilek tarlalarının, hayvanlarının, tavşanlarının ;) olduğunu okusaydım, dedim. Ama hayat da tam da budur işte:
"En iyi planları farelerin ve insanların
Sıkça ters gider..."