Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Kitaplara o kadar alıştık ki düşünmeyi unuttuk. Özellikle kendimde gözlemlediğim meraklarıma cevap bulma arayışına girdiğimde üzerinde kısa bir süre bile düşünmeden bu neden olmuş olabiliri kendi kafamda yaratmadan verilmiş cevapların peşinde sayfaların içinde arıyorum cevapları. Rüyaların anlamaları üzerine düşündüğümde
Carl Gustav Jung
Carl Gustav Jung
sayfaları çıkıyor karşıma ve kendimi bir anda bu sayfaların arasında buluyorum. Ne zaman karşıma çıktığını bile bilmeden sadece kovalıyorum. Fark ettiğim şu ki okurken
Platon (Eflatun)
Platon (Eflatun)
merakını bulamıyorum. Sonra o merak kaybolmaya başladığı anda yazmaya başlıyorum. Okuduğum şeyler benim cümlelerimle kağıda yansıdığında yeni meraklar yazamadığım söyleyemediğim şeylerin bir eseri olarak tekrar okunur ve görünür hale geliyorlar. Çocukluğumdaki o merakı tekrar bulmak için sonsuza kadar yazabilirim sanıyorum. Belki de aradığım bu cevapların gittikçe çoğalmasından. Eskiden basit soruların olanaksızlığı varken şimdi zamanda yolculuk yapan adamlar gibi oldum.
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı Kütüphanesi
sayfalarında aynı rüyayı gördüm sanki ve olanaksızlığın olanaklarında gezinmiş gibiyim. Artık daha çok merak eder haldeyim bu da daha açık bir görüntü ile biçem bulmuş şeyler yazmama olanak veriyor. Oldukça farkındayım ne yazmak istediğimin. Eskiden kelimelerim şuurlarından yoksun bir sıralanma bulurlardı. Şimdi ilkinde daha ikinci nokta konmamışken bir mağarada karanlığın içinde ufukta bir ışığın aydınlığı gibi açık.
Aristoteles
Aristoteles
'in doğayı yarattığını düşündüğü halleri gibi maddenin düşüncemin de halleri var artık. Önce düşünce başlatıyor kor alevden bir merakı sonra su söndürmeyi deniyor kitaplar olarak; sonrsında yazılan buhar olup uçtuğunda toprak örtüyor yazdıklarımla. Yeni bir alev tekrar yanıncaya dek düşüncelerin kıvılcımları arasında.
·
402 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.