Kitap üç bölümden oluşuyor,ilk bölümde ev ve devlet yönetimini birbirleri ile
kıyaslıyor,ikinci bölümde tarihten ekonomi konusunda uygulanabilecek yöntem örnekleri
veriyor,incelemeye dahil etmeyeceğim ikinci bölümü,üçüncü bölüm ise kadın,erkek ve evlilik üzerine.
Açıkçası ben kitabı beğenmedim,bir esprisi yoktu diyebilirim yalnızca,ki ben bu kitabın Aristotales’e ait olduğunu da düşünmüyorum,çevirmen bunu önsözde belirtmiş zaten.
‘’Eserin Aristotales’e ait olduğu noktasında ciddi kuşkuların var olması çeşitli dillere
yapılan çevirilerde yazarın Pseudo Aristotales (Sahte Aristotales) ismiyle ifade
edilmesine yol açmıştır.’’
Şimdilik bunun gerçekten Aristotales’e ait olup olmadığı konusunu bir kenara bırakıp incelemeye başlayalım.
‘’Ev işlerini yönetme(ev halkını veya evi yönetme) ve devlet işlerini (toplumu yönetme) yönetme sanatları arasında yönetilen gruplara bağlı olarak ciddi farklar
bulunmaktadır.Arada önemli bir fark daha vardır.Bu da toplum yönetiminin birçok elde toplanması,buna karşın ev işlerini tek bir kişinin idare etmesi.’’ * Burada tek bir kişi ile kast edilen kişi elbette Erkek,kadın ve çocuklara görevler verilmesine rağmen tek bir kişide kuvvet toplanıyor,Krallarda olduğu gibi,devletin yönetiminde görevli birçok kişi var ancak kuvvet tek bir noktada toplu.Bu söylediklerim,Aristotales dönemi aile yapısı,kitapta söylenen şeylerin ve söylenen şeylere yaptığım açıklamaların benim,’’doğru olan budur’’ şeklinde düşüncelerim olmadığının bilinmesi gerekir.*
‘’Toplum dediğimizde kastettiğimiz şey insanların uygar bir yaşam sürebilmesi için
gereken ev,toprak ve mülkiyete sahip olmalarıdır...’’
Toplumun varolmasının sebebi bireylerin taban görevlerle sürekli olarak uğraşma
zorunluluğundan kurtulmasıdır ve ev,toprak,mülkiyet bunları sağlar,stabil
varlıklardır,doğada temel ihtiyaçlarını gidermek için sürekli olarak yeniden bir çaba sarf
etmen gerekir,toplum bu işlemi tüm bir hayatına yaymanı ve daha kolay halletmeni
sağlıyor ya da sağlamalı en azından * Anlaşıldığı anlamda iş denen şeyi bu yüzden
sevmiyorum,iş yapmanın amacı karnını doyurmak ve ısınabilmek aslında,her gün işe gitmenin sebebi ay sonunda maaş almak,bunun hayvanların her gün ava çıkmasından hiçbir farkı yok. *
‘’...Hesiodos şöyle diyor:’İnsanın bir eve,bir kadına ve bir de toprağını sürecek öküze
ihtiyacı vardır’ Ev fiziksel ihtiyaçlar arasında öncelikli konumdayken kadınlar ücretsiz
ortaklarımız arasındadır.* ücretsiz ortak * Bundan dolayı ev yönetme sanatının
işlerinden biri kadın ve erkek arasındaki ilişkiyi tanımlamak ve kimin ne yapması
gerektiğini belirlemektir.’’ * Bu gibi bir tanımlamada kadınların daha aşağı,erkeklerin ise daha yukarı konumda olduğuna kanaat getirirse kişi,başkalarının aşırı iğrenç bulacağı düşünceleri basit birer yasa gibi söyleyebilecektir,21.yüzyıldan baktığımız zaman tarihteki kadın düşmanı filozofları aşağılama nedenimiz - Benim değil,çoğunlukla modernizm kölelerinin aşağılama nedeni. - onların bundan fazlasıyla emin olması.Fark edilmesi gerek ki Aristotales söyleyeceği ‘’Kadın Düşmanı’’ düşüncelerinin hiçbirinden utanıyor gibi durmamakta,çünkü bunlar onun için basit birer yasa . *
‘’...Dikkatimizi evin içindeki insanlara çevirdiğimizde eve sahip çıkan ilk kimsenin kadın
olduğunu görüyoruz * Yasa ile kast ettiğim buydu,onun yazdığı her şey onun için birer
tespit,biz onun umursamadığı anlamları yüklüyoruz * -daha önceden söylediğimiz gibi
doğal olarak bu böyledir - görürürz ve hiçbir şey kadın ile erkek arasındaki bağdan daha
doğal değildir. * Çünkü Kadın ve Erkek birbirlerinden farklı sorumluluklar
üstlenmektedirler,aynı doğrultuda farklı faydalar . *
Başka yerde de gösterdiğimiz gibi doğa her türün tek tek çiftleştirilmesinin özellikle de
tüm hayvan türleri için doğru olduğunu belirtir . Ne kadın erkek olmaksızın ne de erkek
kadın olmaksızın yararlı olabilecekleri için cinsiyetlerin birlikteliği kaçınılmaz olarak
ortaya çıkar. * Burada görevlerin dağılımı kadına düşen rol ve erkeğe düşen rol ile
ilgiliyse,yani erkeğin kadına,kadının da erkeğe ihtiyacı var ise eşcinsellikte hemcinslerin
birbirlerinin ihtiyaçlarını tamamlayamayacakları sonucu ortaya çıkar *
Alt düzey hayvanlarda için ise böylesine bir birlik karakteri açısından uygun
değildir,sadece üreme maksatlı bir araya gelirler ve bu ilişki gebelikle ilgilendikleri
dönem boyunca devam eder. * Hayvanlara bakıldığı zaman çoğunlukla,yılın belli başlı
dönemlerinde içlerinde cinsel arzu taşıdıkları görülür,yılın geri kalanında ise aynı arzu
onlarda bulunmamaktadır çünkü bu arzularına kaynaklık eden şey üreme
güdüsüdür,insanda ise kendi hazzı da amaçlar arasındadır,bu yüzden arzu yıl boyunca
dalgalanmalara uğrar,ancak yıl boyunca sürer *
Öte yandan zekadan büyük pay almış olan ve daha karmaşık yapılar olarak kabul
edilen evcil hayvanlar arasında karşılıklı yardımlaşma,iyi niyet ve birliktelik örneklerine
daha sık rastlamaktayız.* Sonuçta zeka seviyesi arttıkça arzular daha karmaşık ve
detaylı hale geliyor,aynı zamanda tatmin edilmesi de daha zor oluyor.Gelişmemiş
ülkelerde her ailenin en az 4-5 çocuk sahibi olmasının nedeni,bu çocuklara yaşam
veren ailenin,arzularının bayağı ve hayvansı olmasıdır . * Bununla birlikte en karmaşık
yapıya sahip olan insan türünde kadın ve erkek arasındaki birliktelik sadece var oluşu
değil aynı zamanda mutluluğu da amaçlamaktadır. * Çünkü temel ihtiyaçlar zaten
doyurulmuştur,insan vaktini doldurmak için yeni arayışlar içerisine girer ve istekler daha
manevi hale gelir . * ‘’
Daha sonrasında Aristotales,erkek ve kadınların birbirlerinden farklı yönlerinden söz
ediyor. * yine söylüyorum, Polycephaly değil Aristotales söylüyor . *
‘’Tanrı erkeği daha güçlü,kadını daha zayıf yarattı. * kast ettiği fiziksel zayıflık * Erkek
cesur doğası nedeniyle savunmaya,kadın ise çekingen doğası nedeniyle daha çok eve
bakmaya hazırdır. * Kadının çekingen doğası nedeniyle daha çok eve bakmaya hazır
olduğu sonucu çıkartılabilir,ancak burada entelektüel bir faaliyet yapamayacaklarını
söylemiyor,kadının çekingen doğaya sahip olup olmadığını düşündükten sonra eğer ki
kadının çekingen bir doğaya sahip olduğu sonucuna varırsanız,işte bu andan sonra
kadın için ev mi daha uygun yoksa savunma mı bunun üzerine konuşmaya
başlarsınız.Kadına verdiği iş eve bakmak iken erkeğe verdiği görev savunma,yani
burada akademisyen olmak gibi bir iş tartışılmıyor. * Aynı şekilde erkek eve erzak
getirirken,kadın onları güven içinde tutar.Yine de her ne kadar güçlüklere dayanma
becerileri olmasa da el sanatları konusunda kadına sabır verilmiştir. * Şu söylediklerini
de eleştirecekseniz,eleştireceğiniz nokta kadın sabırlı mıdır? kadın güçlüklere karşı
dayanma becerisine sahip midir? soruları olmalıdır . *
Kadınlara bu aşağı işler verilirken erkeklere her türlü zorlu işlere yetecek olan dinçlik
bahşedilmiştir. * İşte şimdi geldik zurnanın zart dediği yere.Burada kadınların doğasına
uygun olan işlerin neler olduğunu söylemek ile yetinmiyor,yani artık bir tespit olmaktan
çıkıp yorumlamaya geçiyor iş ve kadının yapması gerektiğini söylediği işlerin aşağı işler
olduğunu söylemeye başlıyor ve kadınların bu aşağı işler ile uğraşması gerektiğini
söylüyor ise kadınların da aşağı varlıklar olduğunu söylüyordur.Buradaki diğer sorun
kafalarda yaratılmış olan ideal erkek modelinin tüm erkeklerde varmış gibi
bahsedilmesidir,erkekler dinçtir...hmm,ben hiçbir yerde kudretli bir yarı-tanrı olan
erkekleri göremiyorum,böyle bir erkek modeli olabilir,ancak erkeklerin yüzde birinde bile
bulunmayan bu özellik erkeklerin üst bir konuma yerleşmesini sağlayamaz,bu özellikler
erkeklerin %100’ünde bulunsaydı,işte bu erkeklerin üstün olduğuna bir kanıt olurdu . *
Çocuk yetiştirilmesi söz konusu olduğunda farklı açılardan da olsa iki taraf da birlikte
katkı verebilir * buraya kadar ok. * Kadın beslenmeyle erkek ise eğitimle ilgilenmelidir. *
Hoppala,demek kadınlar eğitimi üstlenmeyi beceremez.Buradan bu sonuç çıkartılır . *
‘’...Evlilik ilişkisine gelince kadınlar ne kocalarını bezdirmeli ne de onların yokluğunda
huzursuz olacak durumda olmalıdırlar.Erkek karısını evde ya da dışarıda olması fark
etmeksizin mutlu olmaya alıştırmalıdır. * Türban,iffet,eve kapatma,kadınlar bunlara
alışmalıdır,sonucuna ulaşıyoruz buradan . * Hesiodos’tan güzel bir tavsiye:
‘Bir bakireyle evlen * Hoppala,bakire olduğu zaman asi olamıyor,kadınların karakteri
yalnızca bakire olup olmaması üzerinden inceleniyor . * ki onu doğru yola sokabil .’’ *
Yine aynı sorun var,sadece erkek olması sayesinde nasıl olabiliyor da kadını doğru yola
sokabilecek kapasitede oluyor bir erkek? * Hiçbir seviye alışkanlıkların farklı olmasından
daha çok şey zarar veremez.’’ * Evet,buna yüzde yüz katılıyorum tam da bu yüzden
kadınları kendin eğitmeyi denemek yerine,ki burada kadını eğitmesinin mecburi
olmasının nedeni muhtemelen karakterine bakmaksızın sadece güzel olduğu için
evlenmiş olmasıdır, kendinle benzer birini bulmayı denemen gerekir,gerçekten iki tarafın
birbirleriyle en azından temel konularda uyum içinde olmadığı bir ilişki çile olacaktır . *
Daha sonrasında kölelerin nasıl kontrol altında tutulacağından söz ediyor;
‘’ Onları ücretleri verilmeden kontrol altında tutamazsın,ücretleri ise yemektir.’’
Aristotales kendisinin entelektüel faaliyetler ile uğraşması gerektiğini ve daha iyi
ücretler hak ettiğini düşünürken,kölenin ücretinin yemek olduğunu düşünüyor .
‘’Özgür insanlara göre köleler için daha fazla fedakarlık yapmalıyız ve eğlenceler
düzenlemeliyiz.Çünkü onların böylesine bir şeye daha fazla ihtiyaçları vardır.’’
Eee tabi,bütün bir sene boyunca senin için çalıştıktan sonra insanın azıcık da
dinlenmesi gerek dimi?
Daha sonrasında Mülkiyetin öneminden söz ediyor;
‘’Perslere bir atı besleyen en iyi şeyin ne olduğu sorulduğunda ‘’efendisinin gözleri diye
yanıt verirler.’’
‘’Gerçekten de hiç kimse,başkalarının mallarına kendi malıymış gibi göz kulak
olmaz,öyle ki mümkün olduğu kadar herkes kendi işini kendisi yapar. ‘’
Bunlar liberal ve mülkiyet hakkını savunan düşünceler ve Komünizm’e yöneltilebilecek
bir eleştiri,devlete bütün mal varlığımızı bırakırsak,bizi umursama ihtimalleri gerçekten
çok düşüktür .
Birinci bölüm böyleydi,üçüncü bölüme geçelim.
‘’İyi ahlaklı,evli bir kadın yasalara bağlı olarak kendisine evde verilmiş tüm görevleri
yerine getirmelidir.Kocasının bilgisi dışında eve birisinin girmesine izin
vermemelidir.Yine dışarıda dedikodu yapan kadınların kendi karakterine zarar
vermesine yol açacak konuşmalardan uzak durmalıdır.Evde yapılması gereken şeyleri
tam olarak bilmeli,böylece eve dışarıdan gelecek bir zarar halinde kocası tarafından
suçlanamaz.Kocası bir festivale katılmasına izin verirse * kocası izin vermeli . * evin
bütçesinden para ayırmalı,elbiseleri ve süsleri için yasalar çerçevesinde izin verildiği
kadar para harcamalıdır. Kadın şunları düşünmelidir: Elbiselerin pahalı olması sizi daha
güzel yapmaz,çok fazla süs sizi daha fazla erdemli yapmaz.Altınların olmasındansa bir
konuda alçakgönüllü davranabilmek,dürüst ve sade bir yaşam sürmek sizi daha erdemli
yapar...’’
...