Gülten Akın diyor ki;
"Ah! Kimselerin vakti yok. Durup ince şeyleri anlamaya..."
Anlamak ve de anlamlandırmak gerekir hayatı. Teslim olmadan, mücadele ederek ve ince duyguları anlayarak yaşamalı. Yaşama tutunmalı...
28 Mart 1941’de, Virginia Woolf Ouse Nehri’ne gitti. Ceplerinde çakıl taşları ile intihar etti. 59 yaşındaydı, ömrü boyunca fiziksel hastalıklar, baş ağrıları, krizler ve bunalımlarla mücadele etmiş, 2. Dünya Savaşı’nda Londra’ya düşen bombalar evini yok etmişti. Bu kadar acıya, hastalığa ve olumsuzluğa rağmen öyle güzel eserler bıraktı gitti ki, düşünceleri ve Hayalleri ile hepimize dokundu ve de sonsuzluğa yürüdü.
İşte bu yüzden paylaştım Gülten Akının, o her şeyi kapsayan güzel sözünü bir önsöz gibi. Vaktimiz olmasa da yüreklere dokunan yüce insanları unutmamak gerekir...
Virginia Woolf bugünün kahramanı...
Onun da dediği gibi, "Ne hoş bir güzelliği vardır; hafif adımlarla, dünyadan gülümseyerek geçenlerin. "
ve devam eder,
''Yaşam Bir Rüyadır, Uyanmak Öldürür.''