Karaman'a varışının ertesi günü Tarihçi'nin mihmandarları onu önce Yunus Emre'nin kabrine, oradan da "Ak Köprü" ve "Manazan Mağaraları"na götürdüler.
Mağaralar... Gizemli mağaralar...
Aguşlarında Allah'ın elçilerini/peygamberlerini barındırıp "melce" olan; tiranların ve insan kanı dökmekten zevk alan zalim despotların, kralların, diktatörlerin zulmünden kurtulmak için sığındıkları "kutsal karanlıklar olan "rahmet melceleri mağaralar"...
Sırf Yüce Yaratıcı'ya "salih kul oldukları için idarecileri tarafından işkencelere tabi tutulan "gerçek müminlerin, mücadelelerini sürdürebilme uğruna yüzyıllarca "mağara hayatı" yaşayıp böylece tarihe "Ashab-ı Kehf"/Yedi Uyuyanlar olarak geçen "yiğit müminler”in barınağı mağaralar...