Gönderi

Türklerin kanlı kurbanlarını bile, kan tabusu göz önüne getirilince, kansız kurban saymak gerekmektedir. Gerçekten, Türkler ve Moğollar, kurban hayvanlarını, kan akıtmadan, keserek değil, öldürerek kurban ederlerdi. İbn Fazlan, bunu şöyle açıklar: "Türkler hayvanları kesmezler. Koyunları başlarına vurmak suretiyle öldürürler." Subaşı el-Katağan oğlu Etrak, "ailesinden ve yakınlarından büyük bir kalabalığı davet ederek onların yemeleri için pek çok koyun öldürttü". Kurban (at veya koyun), tek damla kanı yere, toprağa damlamayacak ve kurbancıların üstüne gelmeyecek şekilde, öldürülür. Yakowlev'e göre, Güney Yenisey Vâdisindeki Türkler, koyun kurban ederken, hayvanın kanı dökülmeyecek tarzda öldürürler Kurbanın kanının dökülmemesi konusunda, Cengiz Yasası'nda şu yargı ve yasak vardı: "Bir hayvan yemek için öldürülürse, ayaklarını bağlamak, karnını açmak ve kalbini elle hayvan ölünceye kadar sıkmak lâzımdır. Ancak bu takdirde eti yenir. Eğer bir kimse hayvanı Müslümanların kestikleri vechiyle keserse, idam edilmelidir Radloff'un verdiği bilgiye göre, Altaylılar ve Teleüt'ler, kurban edilen atın bir damla kanını akıtmaksızın, öldürme işini bitirirler. Sonra de isini bütün olarak çıkarırlar. Buna, "Baydara" denir. Bu deriyi, "Tükölö" veya "Taskak" denilen, kurban sırığının üzerine asarlar. Sonra, etini parçalara ayırırlar.
Sayfa 43 - Türk Dünyası Araştırmaları VakfıKitabı okudu
·
43 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.