Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

134 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
Irkımız, dinimiz ,yaşadığımız coğrafya,rengimiz bunların ölümümüze yol açabildiğini biliyor muydunuz? Bazen doğu Türkistan’da bire Türk, Gazze’de müslüman bir çocuk, Ukrayna’da yaşayan biri, Suriye’de doğan bir aile ,Hitler döneminde Almanya’da yaşamış olan Yahudiler... Liste uzadıkça uzar ... İsimler değişir , renkler değişir, dinler değişir, ama bir çocuğun , bir kadının masumluğu ve suçsuzluğuna rağmen katledilmesi ya da sadece ırkından dolayı Doğu Türkistan’da asimile edilerek yok edilmeye çalışan masum insanların kaderi değişmez. Biz dışarıda gördüğümüz her insanı insan sanarız. Halbuki sırf Arap diye Gazzedeki insanların soykırımını destekleyen veya göz yuman insanlara insan denir mi? Peki kendi ırkdaşı , soydaşı , türdaşı olmasına rağmen Doğu Türkistan’daki insanların zihnen yok edilmesini ve psikolojik şiddet görmesine göz yuman ne demeli? “İnsan “ denmiyeceği ortada. İşte bu kimlikler ölümcül oluyor... Peki günümüzde tüm dünya insanlarının farkında olmadan veya olarak asimile etme projesine dahil olduğunu söylesek abartmış olmayız. Modernleşme, batılılaşma, Garplılaşma adları verilen hareketin ne kadarı doğru ne kadarı yanlış aşağıda ayrıntılı şekilde tahlil edeceğim. Batı rönesans ve reform hareketleriyle birlikte bilim ve teknoloji alanında kendilerine ket vuran baskısından kurtuldular. Bunun sonucunda sömürge devletleri kurmakla beraber bilim ve teknolojide iyi bir yol kat ettiler. Bunun sonucunda diğer dünya devletleri geride kaldı. İleride olan Batı’ ya yaklaşmak jçin çeşitli yollara başvurdular. İşte bu noktada herkesin aklındaki şey muâsır medeniyetler seviyesine ulaşmak için dil, kültür, giyim kuşam , mutfak dahil yararlı yararsız her şeyi onlardan alma akımı ortaya çıktı. Burada kitapta da geçen bu ifade hasıl oldu: •Kesin ve çok önemli olansa, bir gün belirli bir uygarlığın gezegenin dizginlerini eline aldığı. Onun bilimi bilim oldu, tıbbı tıp oldu, felsefesi felsefe oldu, bu yoğunlaşma ve “standartlaşma hareketi artık hiç durmadı, tam tersine, aynı zamanda bütün alanlara ve tüm kıtalara yayılarak hızını arttırdıkça arttırdı.(Ölümcül Kimlikler syf:60) Dünyada bu kadar diller, kültürler, mutfaklar , geleneksel kıyafetler varken sadece Batı’nın kültürünü benimsemenin asimile etme projesi olduğunu düşünüyorum. Bir Amerikan kıyafeti kadar geleneksel bir Japon kıyafeti de önemlidir. Bir Fransızın pizzası kadar, Türkün lahmacunu da önemlidir. Bir Rus için önemli olan Ayı figürü kadar , bir Arap için deve önemlidir. Bu kadar her ırkın zengin kültürleri varken , sadece Batı kültürünü almak doğru olmaz. Kitabın içindekileri özetlediğim bu özeti iki tane alıntıyla bitirmek istiyorum: •Akdeniz’in güneyinde ve doğusunda İngilizce,Fransızca, İspanyolca, İtalyanca konuşabilen milyonlarca insan bulabilirsiniz. Buna karşılık, kaç İngiliz, Fransız, İtalyan İspanyol , Arapça ya da Türkçeyi öğrenmekte yarar görmüştür?( Ölümcül Kimlikler syf:64) Daha geniş bir çerçeveye aktarılması gereken bir düşünce madem ki bugün bütün bir gezegen aynı görüntülere, ayrı seslere, aynı ürünlere ulaşabiliyor, bu görüntülerin, bu seslerin, bu ürünlerin bütün kültürleri temsil etmesi, herkesin bunlarda kendini bulması normal olmaz mıydı?( Ölümcül Kimlikler syf:101)
Ölümcül Kimlikler
Ölümcül KimliklerAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20197,7bin okunma
·
1 artı 1'leme
·
84 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.