Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Osmanlı Devlet'i 1850 yılına kadar kendi kendine yetmiş, dışarıdan, yabancı ülkelerden borçlanmamış bir mali sistemle idare edilmişti. Devlet'in hazinesi güçlüydü, her zaman yüklü savaş seferlerini finanse etmişti. Çünkü hem içte hem de dışarıda güçlüydü; cevher kaynakları düzgün işletiliyordu, kaliteli silahlar da yapılıyordu, yeterli kadar akçe de, mangır da basılabiliyordu... Fakat bu tılsım Kırım Savaşından sonra bozuldu; savaştan yenilgiyle çıkınca Devlet'in mali dengeleri alt üst oldu. Kırım Savaşı (1854-1855) sırasında çok zor durumlara düştü Osmanlı ve İngiltere'den borç aldı; ancak borcun karşılığını garantilemek isteyen İngilizler, Osmanlı Devletinden garanti istediler; buna çare olarak da Devlet'in maliyesine kendi bürokratlarını-uzmanlarını yerleştirme şartını önerdiler! Osmanlı Devleti de çaresiz kabul etti. Devlet'e ait tüm üretim alanlarını denetlemeyi ve oralardan gelecek gelirlerin kontrol altına alınmasını sağladılar. Değerli maden olan gümüş ve altın kaynaklarını içine alan cevher ocaklarının hisseler halinde yabancılara satılması planlandı. Bununla ilgili "maden hisse senetleri" bile çıkarıldı. Böylece ilk kapitülasyonlar, ekonomik işgaller başladı!
Sayfa 243 - Palme YayıncılıkKitabı okudu
·
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.