İmâm-ı Rabbânî (k.s.) Hazretleri muhtelif mektuplarında, kelime-i tevhîd ile alâkalı şöyle buyurmuşlardır:
Nefis, azgınlıkta, inatta ve Allâhü Teâlâ’ya verdiği ahdi bozup imanı ve insanları ifsâd etmekte devam ettiği müddetçe, kişinin imanını, kelime-i tevhîdi tekrar ederek tecdîd etmesi; yenilemesi lâzımdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.): “İmanınızı, ‘Lâ ilâhe illallah’ diyerek yenileyiniz.” buyurmuştur. Muhakkak bu kelime-i tevhîdi her zaman tekrar etmek lâzımdır. Zira nefis, devamlı şer ve fesat peşindedir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), kelime-i tevhîdin faziletine dair şöyle buyurmuştur: “Gökler ve yerler terazinin bir gözüne konulsa, kelime-i tevhîd de diğer gözüne konulsa, kelime-i tevhîdin olduğu kefe muhakkak diğerinden ağır gelir.” (1-52)
Bu fakire keşfen sabit oldu ki; bu kelime-i mukaddesenin bereketi, bütün âleme taksim olunsa sonsuza dek tamamına kâfî gelirdi ve tamamı (rahmete) kanardı. Bir de bu kelime-i tayyibe ile “Muhammedün Resûlullah” (kelimesi) birleştiği zaman (fazileti) nasıl olur! (Kıyas et!) (2-37)
İmâm-ı Rabbânî (k.s.) Hazretleri, iki evladının vefat haberi üzerine, her biri için ayrı ayrı yetmiş bin defa kelime-i tevhîdin okunmasını ve sevaplarının da ayrı ayrı onların ruhlarına hediye edilmesini tavsiye buyurdular. (2-14)
(Kelime-i tevhîd hatmi: Kelime-i tevhîd, “Lâ ilâhe illallâh”dır. Bu tevhîd, yetmiş bin defa okunup vefat eden kimsenin ruhuna hediye edilir. Hatimde her yüzüncüde “Lâ ilâhe illallâh Muhammedün resûlullah” diye okunur. Nitekim bir hadîs-i şerîfte şöyle buyurulmuştur: “Kim, yetmiş bin defa ‘Lâ ilâhe illallah’ derse ölmeden önce Cennet ile müjdelenir.”)
Allâhım, bizi bu kelime-i tevhîdin bereketinden mahrum kılma. Bizi, bu kelime üzere sabit kıl ve bu kelimeyi tasdik üzere vefat ettir. O kelimeyi tasdik edenlerle beraber haşreyle. Bu kelime-i tevhîdin ve onu tebliğ eden Peygamber Efendimizin (s.a.v.) hürmetine, bizi Cennet’ine dâhil eyle. Âmîn. (2-37)