Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Saatler/Geyikler
bana gelince ben mutluyum sensiz neden bilmiyorum ama öyle işte. bedenim tanımıyor aorta/amor’u. daha korkunç şeyler bildim çünkü delilik gibi... deliliğin ülkesinde bilekler kesilmez. saatlerden geyik kanı akmaz. deliliğin ülkesinde hiçbir şey olmaz. saatler geçmek bilmez. bütün saatler pırlanta kesiği bilekler gibidir geyikler metafizik bir acıyla inlerken. bir inşaat işçisinin güneşte bayılışı gibidir, spleen, aorta/amaur’la saatlere inerken. bir balığın kesik boynu gibidir spleen dünya tatsızlığı kristalleşirken kimyasal bir çözeltide. hiçbir şeyi çözemezsin. bileklerini de kesemezsin. anti-maddeye kaçmak istersin sadece uyuşturucular kanını dondururken plazma saatlerde. bazen ama bir insanla bir şey olur kısa süren bir şey iki geyiğin sıçrayıp havada öpüşmesi gibi bazı insanlarla yıllarca görüşsen de bir şey olmaz. ona bir şey demek istiyorsan şarabın çözeltisinde materyalize ol- materyalize ol kızıl bir tay gibi havada! kalbin ilmini yap! ormanda bir kuş hızla dönüyordu. âşık olduğumuz zaman yürek denen ormanda ya da orman boşluğunda bir kuş anormal bir hızla döner ve kaçmamız gerektiğini söyler bize çünkü her şey çok fazladır kendi etrafında nefes kesici bir biçimde dönen bir kuş kendini ve etrafındakileri yaralar; tehlikedir onun adı bunun için aşkı hiç kimse insanın kendi arkadaşları bile istemez. kumrular sakindir bir tek. ben kumru değilim. sen de. bunun için birbirimize yaklaşamayız. seninle biz hiç kavga etmeyelim çünkü geyikler kavga ettiğinde boynuzları birbirine dolanır ve ölürlermiş. gece saat 3: 30. senin için bir şeyler yazmak istiyorum ama gözlerinin karşılaştığın insanlara nasıl sevgiyle baktığından başka bir şey gelmiyor aklıma. içimdeyken bana bakışın bir de. kumru değiliz biz. geyiklerin sonu da çok acıklı. ne kalıyor geriye? gece 10’a doğru aradın. birkaç gün sonra dolunay olacağını, rakı içece- ğini ve denize denizkızları için biraz rakı dökeceğini söyledin. kıskandırmanın daha zarif bir yöntemi olamazdı ama beni daha fazla kıskandırma olur mu? dayanamam ben buna. kaskatı kesilir boynuzlarım. içimdeki kuş ölür.kumruları kıskanıyorum bir tek ve geyikten bir saatim olmasını istiyorum. bir de kayıt cihazı- sözcüklerini en ufak jestlerini kaydeden. söyle hoşuna gidiyor mu bu? gerçekten gerçekten hoşuna gidiyor mu bu? “Can you hear me, Major Tom?” bazan bir şey görünür gibi oluyor bazan bir şey görünmüyor
·
65 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.