Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

113 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
"Ben de geçtim buradan. Bu dünyadan."
》Barış Bıçakçı'nın 2000'de yayımladığı ilk romanı. Benim de kendisiyle tanışma kitabım aynı zamanda. Büyük kentlerde yaşayan insanların küçük dertleri ve aralarındaki iletişimsizlik teması ele alınıyor. Hatta eserde yer alan kişiler yazarın daha sonra yayımlayacağı romanlarında da var olacak kişilermiş. 》Kitap kısa bir zaman dilimini kapsıyor. Ankara yazarın düşünde küçük bir kasabaya indirgeniyor. Bu küçük kasabada 'herkes herkesle dostmuş gibi'dir ancak değildir. 》Yazar bir gezintiye çıkarıyor bizi. Bir yerden alıyor ve kitabın sonunda ustalıkla yine aynı yere bırakıyor. Burhan ve Abidin adlarında iki arkadaşla başlayıp bitse de bir baş kahramanı yok kitabın. Birbirini durmadan teğet geçen bir sürü insanın hayatına dahil oluyoruz okurken. Ve haliyle hepsi de kendi hikayelerinin baş kahramanı. 》Düşünün parkta yürüyüş yapıyorsunuz, birine çarpıyorsunuz birden onun hikayesine dahil oluyorsunuz, sonra o da simitçiden simit alıyor, bu sefer de aniden simitçinin hikayesinde buluyorsunuz kendinizi. Yolda gördüğümüz ama tanımadığımız insanlar, bakkal, kuaför, polis, şoför. Aklımıza gelebilecek herkes... Yazar, hepsinin hayatından bir tutam üflüyor bize. Tam hikayenin içine girdim, karakteri tanıdım dediğiniz anda aniden diğerine geçiyor. Bu yüzden kitapta hep bir kopukluk var ama sanki birbirine bağlıymış hissi veriyor. 》Geriye dönüş, iç monolog, diyalog gibi birçok teknik kullanmış yazar. İçinde çok hoş cümleler, hayata dair tavsiyeler, nokta atışları, alıntılar var. Dili sade. Ama birkaç karakter ve onlar üzerinden ilerleyen bir olay örgüsü olmadığı için alışık olduğumuz tarzın oldukça dışında bir kitap. Bu yüzden herkese hitap etmeyebilir. Ben de alışana kadar okumakta zorlandım. Bu yüzden tavsiye eder miyim bilmiyorum. Denenebilir derim sanırım sadece. 》Aynı şehirde yaşayan, birbirini tanımayan, ama bir şekilde hayatları kesişen insanların hikayesini okumak yine de farklı bir tecrübeydi. 》Günlük hayatta yanımızdan geçen, aynı otobüse bindiğimiz, aynı sırada beklediğimiz, aynı marketten alışveriş yapıp, aynı kafede kahve içtiğimiz ama görmediğimiz, bilmediğimiz insanların hayatlarını, hissettiklerini, acılarını, sevinçlerini hiç düşünmediğimizi ve hep kendimize odaklı olduğumuzu farkettim bu kitabı okuyunca. 》Bizi gözlem ve duyarlılığa çağıran bir tarafı var aslında. Sadece esas kız ve esas oğlanın değil, herkesin bir hikayesi var. Çünkü "hayat kitaplarda durduğu gibi durmuyor" diyor yazar. Farkında olmadığımız, belki dikkatimizi çekmeyen insanların da hayatları var, hayalleri, gözyaşları, sevinçleri var. Ve hepsi kendi gözünde başrol. Hepsi kendi için önemli. Tıpkı bizim gibi...
Herkes Herkesle Dostmuş Gibi
Herkes Herkesle Dostmuş GibiBarış Bıçakçı · İletişim Yayınevi · 20211,815 okunma
··
209 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.