Müzik, diye düşündü genç adam. Müziğin vaadi. Onun gerçekleşmesi, somutlaşması. İşte, karşısındaydı. Onu göremiyor, ama akorlarını duyabiliyordu. Herhalde düşüncenin, görüşün ve sesin de bir ortak dili var, diye düşündü. Matematik miydi o ortak dil? Mantığın disiplini. Müzik matematikti tabii. Mimarlık da taşlardaki müzikti. Başı dönüyor, bunun nedenini kendisi de biliyordu. Şu aşağıda gördüğü yer gerçek olamazdı da ondan.