Yazar artik yazmayi bırakan yazarlara dair yazdigi bu romanında insana bir yandan okuma listeleri yaptırırken, bir yandan da “fazla” edebiyatın bir insanın hayatını nasıl tarumar ettiğini gözler önüne seriyor. Onu nasıl gerçeklikten koparıp en basit ilişkilerini bile bir kitaba gönderme yapmadan yürütemediğini, her şeyi edebiyat üzerinden anlamlandırmaktan ve kendinden önce yazmış yaşamış olanlar ile kendi yazdıkları yaşadıkları arasında yolunu bulmaktan yorgun düşse de bu çılgınlıktan bir türlü vazgeçemediğini aktarıyor.
Biraz ağır bir kitap belki tekrar okunursa daha iyi anlaşılabilir fakat uzun bir süre tekrar okumayı düşünmüyorum.