Akademik ilahiyatçılar, piskoposlar ve bölge papazları bize kutsal kitaplarda yazanları düz anlamlarıyla aldığımız için saldıracaklar: "Elbette Yaradılış Kitabı'nda yazılanlara kelimesi kelimesine inanmıyoruz!" diyorlar. Ancak Adem'le Havva'nın yaptıkları üzerine vaaz veriyorlar tam şu an, sanki Adem'le Havva gerçekten var olmuş gibi; sanki kendilerini ve azıcık kültüre sahip herhangi birisinin kurgu olduğunu bildiği şeyler hakkında konuşmaya bir şekilde yetkileri varmış gibi. Ve yine cemaatlerine, yani koyunlarına, Adem ve Havva onlar sanki gerçekten var olmuş gibi konuşacaklar, sanki gerçek kişilermiş gibi. Ve bu cemaatlerdeki muazzam sayılı insan gerçekten de onların var olduğunu düşünür.