Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

104 syf.
8/10 puan verdi
Bu trajediyi okurken çok - muhtemelen gereğinden çok- duygulandım. Philoctetes'in terk edildiğini anladığı anki çaresizliği, onca fiziksel acı içinde yapayalnız hayatta kalma çabası beni çok etkiledi. Ünlü ok ustası, Achaean'ların en büyük savaşçılarından biri olan bu adamın gencecik Neoptolemus'a yalvarmak zorunda kalması, yeniden terk edilmemek adına her an nabzını yoklaması, bir zamanların en iyisinin şimdi bir gence mecbur kalması içime dokundu; yazık ki insan çaresiz kalmışsa, üstelik bir de elden ayaktan düşmüş, sağlığından olmuşsa gururunu bir kenara koymak zorunda. Gururundan ettiği bu feragate rağmen yine kandırıldığını anlayınca Lemnos adasına seslenerek derdini dağlara, taşlara, ev diye yaşadığı mağarasına haykırması ne kadar yalnız olduğunu çok çok iyi betimlemiş. Yalnızca en son Hercules'in gelip bir monolog ile onu ikna edivermesini sevmedim. Madem bir tanrı gelip olayları derhal çözebiliyordu, bunca çatışma neden yaşandı diye sormadan edemiyorum. Fakat en sonunda Philoctetes'in uğradığı ihanete rağmen Troy'a gidecek, orayı ele geçirerek hak ettiği ünvana ve sağlığa kavuşacak olmasına sevindim; öfkesinden vazgeçip ona ihanet edenlere yardım etmek gururuna zor gelse de çektiği işkencelere karşı yaşamayı seçti ki bazen böylesi daha onurludur. Uzun lafın kısası, bayıldım. İngilizce çeviriyle bu kadar içe dokunan bir kitabı orijinal dilinde okusam ne hissederdim merak ediyorum. Bir de Türkçesini okuyup hikayeyi farklı bir tınıda duymayı çok isterim.
Philoktetes
PhiloktetesSophokles · İş Bankası Kültür Yayınları · 2015466 okunma
·
126 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.