Aristokrat, burjuva, esnaf, işçi ve çiftçi olmak üzere beş farklı gruptan hayatlarının sonuna yaklaşmış kişilerin kısaca hikayelerini görüyoruz. Bütün hikayelerin ortak noktası ölüm. Herkes ölür önemli olan çoğu kişi için güzel ölmektir. Kimisi ise hiç umursamaz ölümü. Hatta hiç ölmeyecek gibi yaşar, çalışır ve daha fazlasını elde etmek için çabalar. Bu kitapta da fani ihtirasları peşinde yitip gitmiş hayatları; çevresi samimi olmaktan uzak insanlar ile dolu kalabalık yalnızların ölümlerini görüyoruz.
Kitap gayet yalın, açık bir dil ile yazılmış. Ölümü çok güzel bir şekilde bize hatırlatıyor. Hepimiz öleceğiz bunun farkında olarak yaşamalıyız. Elbette işimizde, derslerimizde bir çok şeyde muvaffak olmaya çalışmalıyız. Ama bunun yanında hayatın tadını çıkarmayı da unutmamak lazım. Gerçekten samimi oldumuz insanlarla iyi vakit geçirmeliyiz. Öldümüz vakit daha cenazemiz bitmeden maaşına alacağı zammı, akşam ne izleyeceğini ne yiyeceğini düşünecek insanlar yerine; mezarınızın başında yoklunuza üzülecek insanlarla vakit geçirin onlara verdiğiniz değeri gösterin. İşte bu kitap bence bize bunları hatırlatıyor.