Stalin, savaşın radikal bir şekilde değiştirdiği Sovyetler Birliği'nin nasıl yönetileceği sorusunu, kendi acımasız yöntemiyle, cevaplama ya çalışıyordu. Bu yalnızca onu endişelendiren bariz zorluklar -hem fiziksel hem de demografik olarak harap olmuş bir ülkenin alt yapı sını nasıl yeniden inşa edileceği- değil, aynı zamanda savaşın Sovyet halkında yol açtığı psikolojik sorunları nasıl gidereceğiydi.
Önde gelen bir Rus tarihçi, Stalin'in zorluğunu şöyle özetlemiş "Hayatında hiç demir y olu görmemiş ve hiçliğin ortasında doğup büyümüş birkaç milyon köylü bir anda kendilerini orduda buldu.