Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bundan iki bin yıl önce, uzak bir ülkede, düşlere inanan bir adamı kuyuya attılar ve onu esir gibi sattılar. Bizim ülkenin tüccarları onu satın aldılar ve Mısır'a götürdüler. Ve hepimiz biliyoruz ki düşlere inanan kimse onları yorumlamasını da bilir." "Ama her zaman gerçekleştirmeyi başaramaz onları," diye düşündü delikanlı, yaşlı çingene kadını anımsayarak. "Firavun'un gördüğü, –çirkin ve cılız ineklerin, güzel ve semiz yedi tane ineği yediği– düş sayesinde bu adam, Mısır'ı kıtlıktan kurtardı. Adı Yusuf'tu bu adamın. Bir yabancı ülkede senin gibi o da yabancıydı ve aşağı yukarı senin yaşındaydı." Sessizlik uzadı. Yaşlı adamın bakışı soğuktu. "Her zaman geleneğe uyarız biz," diye sözlerini sürdürdü yaşlı adam. "Gelenek, Mısır'ı açlıktan kurtardı o zaman ve halkını bütün halkların en zengini yaptı. İnsanların çölü nasıl geçeceklerini ve kızlarını nasıl evlendireceklerini gelenek öğretir. Gelenek, bir vahanın tarafsız bölge olduğunu söyler, çünkü iki tarafın da kendi vahası vardır ve bu yüzden iki taraf da savunmasızdır." Yaşlı adam konuşurken kimse ağzını açıp tek sözcük söylemedi. "Ama gelenek bize çölün mesajlarına inanmamızı da söyler. Bildiğimiz her şeyi bize çöl öğretmiştir."
·
82 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.