Uçurtma avcısından sonra bu kitabı hep merak etmiştim açıkçası. İlk sayfasından son sayfasına kadar hep kaşlarım çatık bir şekilde okudum kitabı çünkü o kadar zorlu bir serüven ki bazı yerlerde gözlerimin dolmasına hakim olamadım.
Meryem’in daha çocuk yaşlarda yaşadığı o zorlu hayat şartları, sırasıyla yaşadığı kayıplar, katlanmak zorunda kaldığı şeyler ve daha sonrasında hayatının Leyla’yla kesişmesi ve hayatının tamamıyla yok olması.
Meryem’in yaşadığı zorlukları henüz sindirememişken üstüne Leyla’nın yaşadıkları da eklenince çok zorluk çektim kitabı okumakta çünkü bir insanın hayatı boyunca bu kadar ağır, baş edemeyeceği şeyler yaşayıp hâlâ ayakta kalabilmesi çok büyük bir dayanıklılık seviyesi.
Çocukluğunu yaşamadan büyümek zorunda kalmak,
Kaybedilen ebeveynler,
Dostluklar,
Ve en önemlisi kaybedilmiş bir vatan.
Doğduğun büyüdüğün yeri terk etmek zorunda kalmak.
Yitip giden bir ömür…