Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Her şeyden önce "inanmaya'' programlı bir toplumuz. Annemize babamıza inanırız, öğretmenimize inanırız, dev­let büyüklerimize inanırız, din kitaplarına inanırız, ...inanırız da inanırız. Bu inançlarımızın bazıları çok derin ve köklüdür. Mesela anneye inanmak, doğal seçmenin ortaya çıkardığı kalı­ tımsal bir özelliktir: Yavrunun hayatta kalmasını sağlar. Babaya inanç, ta avcı olduğumuz kaba taş devrinden bize miras kalan bir özelliğimizdir. Onun da hayatta kalmamıza katkısı vardır. Dine inanç, ilkel toplumların sosyal çimentolarından biridir. Çevresinde toplanılan bir düzen yaratır. İnanmak rahatlık verir. Ama aynı zamanda da rehavet verir. Problemi olmadığına veya problemlerini kendi çözemeyeceğine inanan bir adamın rahatlı­ğını bir düşününüz. Halbuki her şeyin kuşkulu olduğunu düşü­nen bir insan rahat yüzü görmez. Gelgelelim araştırıcılar da işte bu "rahatsız" insanlar arasından çıkar.
·1 alıntı·
375 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.